Yaz geldi ve magazin dünyasının ünlü hanımları arasında yaşanan polemikler renk değiştirdi. Şimdi herkes, tatildeki, deniz kenarındaki görüntüsüyle öne geçme telaşında. "Kim daha ince, kim daha diri, kimin mayosu-bikinisi daha özel?" savaşları yaşanıyor. Ah bir de şu selülit kabusu olmasa! Hülya Avşar'ın Kıbrıs'taki bikinili görüntülerinden sonra Gülben Ergen fotoğrafları çıktı ortaya. Son derece özenle çekilmiş fotoğraflar olduğu belli. Hem zaten Seren Serengil ne demiş; "Eğer o görüntüler doğalsa çok güzel!" Buradaki 'doğalsa' sözüne dikkatinizi çekerim. Seren fotoğraflara fotoşop yapılmış ihtimali olabileceğine dikkat çekiyor. Hiçbir erkeğin aklından o fotoğraflara bakınca "Acaba fotoşop yapılmış mı?" diye bir soru geçmez. Ama bu ihtimal Seren'in aklına düşüyor. Çünkü o bir kadın. Hem zaten Hülya Avşar fotoğrafları çekildiğinde de, en çok kadınlar konuşmamış mıydı o görüntüleri? Bütün bu tartışmaları görünce; "Bu nasıl tatil?" diyorsunuz. Karnını içeri çek, bacağını gergin tut, dik otur, falso verme, bikinin, terliğin, güneş gözlüğün havalı olsun! Anlayacağınız sürekli bir kasılma hali. Peki tatil fotoğrafları fotoşoplu olabilir mi? Olabilir tabii... Öyle olmasa bile kimse beni Gülben'in fotoğraflarının habersiz çekildiği konusunda ikna edemez. Çekildikten sonra hepsini tek tek incelemiş, kendi elemesini yapmıştır. Siz asıl Hülya ve Gülben'den sonra karnını içeri çekip bikinili poz verecek ünlü kadınları bekleyin. Sırasıyla hepsi fotoğraflanacak ve bu selülit geyiği yaz boyu devam edecek. Çünkü şu sıralar konuşacak, konuşturacak başka bir şeyleri yok.