Taksim'de yine aynı utandıran manzara... Çığlık çığlığa namusunu kurtarmaya çalışan kadınlar, arkalarında at hırsızı tipli magandalar, koşturan polisler vs...
Sonuç: Gözaltına alınanlar yine serbest!
Bildiğim kadarıyla cinsel tacizin cezası sekiz yıldan başlıyor. Tacizde bulundukları kişiler, MOBESE kameraları, medyadaki görüntüler ve amatör kamera çekimleriyle 'sabit' 67 kişinin ciddi bir adli kovuşturmaya tabi tutulmadan, sadece Kabahatler Kanunu'na göre 50 küsur lira ceza kesilerek salıverilmesini anlamış değilim.
Yüzlerce kişinin ve 5 bin polisin ortasında tacizde bulunacak kadar gözü kararmış, gemi azıya almış insan müsveddelerinin tekrar ellerini kollarını sallayarak (nereye doğru olduğu belli) dolaşmalarını bir türlü hazmedemiyorum.
Salıverilme kararının gerekçesi ise tuhaf: 'Şikayetçi kişi olmadığı için' adli kovuşturmaya gerek duyulmamış!
Buradan tüm Cumhuriyet Savcıları'na suç duyurusunda bulunuyor ve vatandaş Yüksel Aytuğ olarak bu insanlardan şikayetçi olduğumu ilan ediyorum. Kimse benim ülkemi dünyaya rezil edemez. Kimse benim seyahat özgürlüğümü engelleyemez. (Çok istememe rağmen yıllardır yılbaşında eşimle dostumla Taksim'e gidemiyorum.) Kimse, kadınlık onurunu alaşağı edemez.
Bütün bunlar değilse, hangisi kanunsuzluktur, söyler misiniz? Bunları cezalandırmayacaksanız, neyi cezalandıracaksınız? Taksim'de yaşanan, 'kamu davası' olmayacak da ne olacak? 'Sallandıracaksın ikisini Taksim'de' diyecek değilim tabii ki ama içlerinden birkaçına 'caydırıcı' hapis cezaları verilse, bunlar medyada günlerce teşhir edilse; acaba gelecek yıl bizi dünyaya rezil eden bu görüntülerden kurtulur muyuz?