Diziler eskisi gibi izlenmiyor. En azından televizyon üzerinden izlenmiyor. İnsanlar dijital platform arşivlerinden ya da internet üzerinden 'reklamsız' izlemenin keyfine vardığından beri dizi reytinglerinde keskin bir düşüş yaşanıyor. Bunda dizi enflasyonundan kaynaklanan 'doygunluğun' da rolü olduğunu düşünüyorum.
Peki dizi izleyicisi ekrandan nasıl uzaklaşıyor? Bunu 'bizzat yaşayan' birinden dinlemekte fayda var.
İşte okurumuz Pınar Gezgin'in, 'izleyici manifestosu' yerine geçecek tespitleri:
"Türkiye'de dizileri neden iki sezonluk olarak yapmaya ve devam ettirmeye çalışıyorlar anlamıyorum. Şu ana kadar seyrettiğim bütün diziler, ilk sezon ilgi çekici oluyor ama ikinci sezon karakterler bozuluyor, konu rayından çıkıyor ve senaristler ne yapacaklarını bilemiyor sanki. Bu, en azından benim izlediğim bütün dizilerde oldu. Senaristlere sesleniyorum: Madem iki sezon dikkat çekici ve iyi dizi yazamıyorsunuz; 20 bölümlük diziler yazın, siz de kurtulun, biz de...
İlk sezon izleyici psikolojisi ve tipik davranış özellikleri şöyle: Heyecanla ertesi haftayı beklerler, çok beğendiklerini söylerler, arkadaş sohbetlerindeki en önemli konu o dizidir. İzleyip tartıştıkları diziyi arkadaşlarına tavsiye ederler, internette resmi sitelerine üye olurlar. Resmi sitelerde yazmak ayrı bir heyecandır onlar için.
Kimi hayali senaryo yazar, kimi şiir... En küçük sahneyi bile en ince ayrıntısına kadar yorumlarlar. Dizi, onların hayatının bir parçası haline gelir.
DEĞİŞEN PSİKOLOJİ
İkinci sezonda ise şöyle olur: Daha Eylül ayında dizi başlar başlamaz koca yaz boyunca heyecanla bekledikleri dizi değildir artık. Konu ve karakterler değişmiştir. İlk zamanki büyü bitmiştir. İzleyici en fazla iki ay sonra, eğer irade sahibiyse, diziyi bırakır. Yok eğer onda takıntı haline gelmişse, 'düzelir' hayali ile seyretmeye devam eder. İkinci sezonun yarısına kadar, yani Ocak ayına dek bir umutla bekler ama sonrasında dizi bir yaprak dökümü daha yaşar. Aynı yaprak dökümü, dizinin resmi sitesinde de yaşanır. Artık yorumlanacak bir dizi kalmamıştır. Mantık hataları, izleyicinin gözüne batıyordur. İzleyici artık eski heyecanıyla değil, sonu nasıl bitecek merakıyla izlemeye devam eder. İkinci sezon, izleyici artık o diziyi izlediğini söylemeye bile utanır. Çünkü bu ülkede ancak bir ahmak; hiç keyif almadığı halde, sırf sonunu getirmek adına bıkkınlık ve umutsuzluk içinde diziyi izlemeye devam eder."
YAZAR NOTU: Diziyi uzatmak ya da kısaltmak ne yazık ki, senaristlerin elinde değil. Buna kanal yönetimi ve yapımcı karar veriyor. Televizyonculuk pahalı bir iş. Yatırım yapılan bir dizi, sonuna kadar sağılıyor. Ta ki işin suyu çıkıp reytingleri yerlerde sürünene dek...