Boyner'in soyunma kabininin kapısında bir ilan: Bir epilasyon aletinin tanıtımı... İçimden "İşte hedefi 12'den vuran reklamcılık anlayışı bu" diye geçirdim. Çünkü kullanılan mecra, tanıtılan ürünle tamamen örtüşüyordu.
Mağazaların soyunma kabinleri, adeta kiliselerin günah çıkarma odacıkları gibi. İnsan orada kendiyle baş başa kalıyor, kendi muhasebesini yapıyor. Bir tek, yan taraftaki bölmede papaz eksik!
Özellikle dış görünümüne önem veren hanımlar için mağazalarda elbise giyip çıkarmak, kişisel sınavların en büyüğü...
Kapanmayan bir fermuar, aniden giyiverilen mini elbisenin altından çıkan bakımsız bacaklar, jarse elbiseden pörtleyiveren bir göbecik...
İştesoyunma kabinlerinin kapısına asılan reklamların 'hedefi bulma gücü' burada ortaya çıkıyor. Tüy dökücü, kırışık önleyici kremler, türlü bakım ürünleri, jimnastik salonları, spor aletleri reklamları için kabin kapıları, caddelerdeki milyonluk billboard'lardan çok daha etkili. Üstelik kabine giren kişinin 'harcama gücü ve inisiyatifi olduğu' da su götürmez bir gerçek.
Reklam sektöründeki dostları uyandırayım istedim...