Caner Kurtaran'la ilgili bu sütunlarda çok yazı yazdım. Dizilerde canlandırdığı kötü karakterlerden nasıl etkilendiğini anlatmaya çalıştım. Yaprak Dökümü'nde pısırık ağabey Şevket rolüyle nasıl bir girdaba sürüklendiğinden, daha sonra Aşk ve Ceza'da yine kötülüklerin prensi Mehmet olarak karşımıza çıkmasından söz ettim. Kendisini naçizane uyardım: "Aman dikkat! Bunlar alt tarafı birer rol. 'Mış' gibi yap, gerisini boş ver" dedim. Ama geçenlerde sabaha karşı Cine5 ekranlarında onu en tıfıl haliyle ama yine kötü bir karakteri canlandırırken izleyince "E artık pes" dedim!.. Yeniler bilmez... Mehmet Ali Alabora henüz polis teşkilatından istifa edip Heberler'de anchorman olmadan önce Yılan Hikayesi adlı dizide gözüpek komiser Memoli'ydi. Her bölümde biraz zorlansa da suçluların ensesinde bitiverirdi. Okan Yalabık da nostaljik dizilerin vazgeçilmez melankolik genci olmadan önce Memoli'nin ekibindeydi. Yıl, 2000 filandı. İşte Yılan Hikayesi'nin bu eski bölümlerini Cine5 yayınlamaya başlayınca, Caner Kurtaran'ın kötülüğünün ilk tohumlarının daha o yıllarda atıldığını fark ettim. Bizimki bu kez de bir hastanede hırsızlık yapmaya kalkıyor ama Okan Yalabık'a yakalanıyordu. Sanırım, Caner Kurtaran bu kariyer çizgisiyle kötülükte Erol Taş'ı geride bırakacak. Yok mu iyi bir rol yazıp şu Caner'i Kurtaran?..