Empati, insanın kendini, başkasının yerine koyması demek... Yani bir nevi içsel laboratuvar çalışması. Aynı kimyasalları kullanarak, sadece deney tüpünü değiştirip aynı sonuca ulaşmaya çalışma durumu... Bu deneyi her gün en az birkaç kez tekrarlarım. Özellikle de bir kişiyi ya da kurumu kıyasıya eleştirmeye hazırlandığım anlarda... Acaba savunduğum fikirden emin miyim? Acaba kişilikleri rencide eder miyim, ruhlarında onulmaz bir yara açar mıyım? Aynı eleştiriye ben muhatap olsam ne hissederim gibi...
BABAM VAR YA...
Televizyondaki otomobil reklamını izleyince "Keşke metin yazarları bu reklamı yazmadan önce empati yapsalardı" dedim. Reklamda çocuklar yan yana dizilmiş ve kendi balarının ne kadar üstün olduğunu birbirlerine kabul ettirmeye çalışıyorlar. Biri "Benim babam var ya, çok yakışıklı" diyor, bir diğeri "Benimki var ya, çok güçlü..." Sonra otomobiliyle çocuğunu almaya gelen babayı görüyoruz. Çocuk, otomobil ile babasını özdeşleştirip, markayı yüceltiyor: "Benim babam, T...ta gibi adam!.." Peki ya babasını hiç tanımamış ya da kısa süre önce kaybetmiş çocuklar? Onlar bu reklamı izlediklerinde ne hissederler acaba? Hele ki babasını bir trafik kazasına kurban vermişse... Hele hele babası o marka otomobilin içinde can vermişse... Reklamdaki çocuklar, cümlelerine "Benim babam var ya..." diye başlıyor. Peki ya benim babam yoksa?.. Gereğinden fazla mı hassasiyet gösteriyorum? Sanmam... Çünkü insanı, diğer canlılardan ayıran temel farkın empati kurma yeteneği olduğuna inanıyorum. Yeterince inandırıcı olmadım mı? O zaman okurum Basire V. Akın'ın yazdıklarına bir göz atın: "Yüksel Bey merhaba, bugün bir yakınımı, yattığı psikiyatri servisinden alarak eve getirdim ve oyalansın diye televizyonu açtım. Arka Sokaklar dizisinde bir akıl hastası ve polislerimizin şahane insani-düzeyli muhabbetleri (!) vardı: 'Allah'ın delisi... Deliyi çapraz sorguya alalım, haah haaa!..' ve benzeri diyaloglar. Bunlara öfke ve şaşkınlık duymaktan kendimizi alamıyoruz. Selamlar, sevgiler.." Sempatik olmak, her daim empatik olmaktan geçiyor... Haksız mıyım?