Ekran karşısında sayılarının giderek artmasını umut ettiğimiz bilinçli, özenli, talepkar ve seçici izleyici örneklerinden biri olan okurumuz Serda Kranda, Ezel'i harika bir şekilde kritik etmiş: "Merhaba Yüksel Bey, nasılsınız? Ezel bu gece beni mest etti. Hani, pavyonda Selma'nın rüşdünü ispat edip ona assolistlik kapısı açıldığında; önce Kenan'a sarıldı, sonra Ramiz'e teşekkür etti ya, nefesim kesildi o sahnede. Sevgi, minnet ve aşk ne kadar da iç içeydi. Sevgi ilkin gözlerde parlıyordu, biraz mahcup ama yine gözlerde sönüyordu işte.... Bazen böyle yeni tanıdığımız oyuncular bize bin yıllık çınarların verdiğini bir çırpıda verebiliyor. Üç oyuncuyu da tebrik ediyorum. Hele Ramiz'i oynayan -Ufuk Bayraktar mıydı?- genç oyuncumuz; uzamış tıraşı, devrik bedeniyle tadından yenmez bir karakter yaratmış, Hatta Tuncel Kurtiz'in Ramiz'inden bile daha bir Ramiz sanki... Bu diziyi çok seviyorum çok... Yaşattığı duygular, kulağımıza fısıldadığı bilgelik dolu sözler ve bize armağan ettiği bakış açısı... Bir de bu gece bir şey geldi aklıma... Bu Azad, Kenan Birkan'ın kızı olmasın? Bu gece anladık ki, o dönem Ramiz evliymiş. Eski bölümleri hatırlayamadım ama içime bir kurt düşmedi değil!.. Sekiz'e karşılık Azad. Mmm, bizim zihnimizi de olmadık sokaklara sokuyor bu dizi... Sevgiler..."