Bizim köşenin lojistik destek subaylarının, yani sütunlarımıza katkı sağlayan okurlarımızın ünü giderek artıyor. Geçen yıl Zaman gazetesi onlarla geniş bir röportaj yapmıştı. Bu yıl da Star gazetesinin hafta sonu ekinde manşetleri süslediler. Eğer son anda bir değişiklik olmamışsa, dün gece de Beyaz Show'a çıkmış olmalılar. Yani bizimkilerin şöhretleri, beni çoktan gölgede bıraktı. Hakan Eracun, Aykut Şayan, Emre Tekgür ve diğerlerini artık bütün Türkiye tanıyor. Zaten amacım, her evde bilinçli, seçici, özenli ve dikkatli en az bir televizyon eleştirmeni yaratmaktı. Sanırım, hayalim gerçekleşiyor. Köşemizin müdavimlerinden Hakan Eracun, o mizahi bakış açısıyla yine bir reklam değerlendirmesi yapmış: Hani bir tesisat borusu reklamı vardı. Tesisatçı, bir hastanenin başhekimiyle konuşuyordu. Kombinin kalp, borularının ise hayati damarlar olduğundan söz ediyorlardı. Bizim Hakan'a göre; tesisatçı, başhekimi kandırıp ev tipi kombiyi koca hastaneye çakıvermiş. Ve yine Hakan'ın görüntülerden çıkardığına göre, söz konusu sağlık kuruluşu bir devlet hastanesine benziyormuş. Reklam serisinin ikincisinde ise ikiliyi bizim doktora ev beğenirlerken izliyoruz. Tesisatçı diyor ki, "Tesisatta filanca boru kullanıldıysa gerisine bakmaya lüzum yok. Bu ev iyidir..." Hakan'ın yorumuna göre; doktor, hastane tesisatından cebe indirdiği parayla ev sahibi olmak üzere. Suç ortağı da yine bizim tesisatçı... Ah be Hakan'ım nereden de aklına geliyor bunca hinlik? Yani masum bir televizyon reklamı ancak bu kadar didiklenebilirdi. Vallahi beni bile geçtin...