Bizim liglerde körelen futbol zevkimi törpülemek için İngiltere lig maçlarını kaçırmıyorum. Vallahi Premier Lig ilaç gibi geliyor. SporMax ekranı karşısında, seyrettiğim oyunun "futbol" olduğunu hatırlıyorum. Geçen hafta Stoke City'nin maçını izlerken, bir ayrıntı dikkatimi çekti. Top ne zaman taç'a çıksa, top toplayıcı çocuklar, hemen ellerindeki havlu ile topu siliyor ve taç atışını kullanacak evsahibi futbolcuya öyle teslim ediyorlardı. Sonradan aklıma geldi ki, Stoke City, genellikle taç atışından gole giden bir takımdı ve Premier Lig'de bu yönü ile nam salmıştı. Uzun taç atışları öncesinde topun elden kaymaması için top toplayıcı çocuklar, - muhtemelen teknik direktörden aldıkları talimatlatopun "terini" siliyorlar ve atışı kullanacak futbolcuya "kurulanmış" olarak veriyorlardı. Fulham maçındaki ayrıntı da ilginçti. Evsahibi yedek futbolcular, kenarda koşarak ısınmak yerine, yedek kulübesinin içine konulan kondüsyon bisikletlerinde pedal çeviriyorlardı. Böylece 90 dakika boyunca "maça hazır olarak" bekliyor, ayrıca saha kenarında trafik kaosu da yaratmıyorlardı. Hep söylüyorum; futbol, "beşiğine" çok yakışıyor. İngilizler daha iyi futbol izletebilmek için hem beyinlerini, hem adalelerini çalıştırıyorlar. Bizse "çene kaslarımızla" işi idare etmeye çalışıyoruz...