Artık yeni bir dizi için "Aman ne güzel" diye yazmaya ürker oldum. Zira neyi sevsem, neyi takdir etsem, Reyting Hazretleri uzanıp, elimden kapıveriyor. Ama olsun. atv'deki "Kasaba"yı sevdiğimi saklamayacağım. Bir sabah bir kasabaya minicik kızıyla güzel bir kentli kadın gelir. Babasının eski konağını ve arazisini satmak için... Yolu, Samsun'a giderken kaza geçirip, kasabada konaklamak zorunda kalan ırgatlarla kesişir. Özellikle de karayağız Anadolu delikanlısı Haydar'la... Ve itelenen, ötelenen o insanları himayesine alır. Kasabadaki kötülere inatla karşı durmak için... Kasabada entrikacı toprak ağaları, dışarıdan gelen herkesi "öteki" diye aşağılayan yerleşik ve tutucu ahali, sağduyuyu ve "geçmişi" sembolize eden yalnız bir komşu, namazında niyazında ama daima haktan ve adaletten yana bir bakkal amca vardır. Herkes hayata kendi penceresinden bakar. Belli ki ilerleyen bölümlerde "dışarıdan gelen kadın" bu farklı bakış açılarına ortak bir perspektif getirecektir. Bu haliyle "Kasaba" aslında koca bir Türkiye'yi resmetmiyor mu? Farklı yapılarda, farklı hayat görüşlerine sahip insanların paylaştığı ülke... Diziyi eğer bu alt metin üzerinden okursanız, daha fazla keyif alacağınız, daha çok bağlanacağınız kesin. Ayrıca "Güneşi Gördüm"deki "sahiciliğini" bu dizide de önümüze seren genç oyuncu Murat Ünalmış ile partneri Lale Yavaş'ın oyunculuğu da etkileyici. Onlara bir de Talat Bulut, Nur Sürer ve Bülent Kayabaş gibi ustalar eşlik edince ortaya Tomris Giritlioğlu paletinden enfes bir tablo çıkmış. İçinde seks, dehşet, vahşet içermeyen bu nahif dizinin umarım şu acımasız reyting cangılında bahtı açık olur.