BM savaş suçları mahkemesi 1992-1995 yıllarındaki Bosna Savaşı sırasında soykırım suçu işlediği gerekçesiyle Ratko Mladiç'in tutuklanması emrini çıkarmıştı. AB de Sırbistan'a Birliğe üye olabilmesi için Mladiç'i yakalama şartı koymuştu.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç, ''Ağustos 2008'den bu yana yoğun bir şekilde aradığımız Ratko Mladiç, bugün yakalandı'' dedi.
Tadiç, Cumhurbaşkanlığı binasında düzenlediği basın toplantısında, devlet kurumlarının organize bir şekilde çalışması sonucu Mladiç'in bugün Sırbistan topraklarında yakalandığını açıkladı.
Mladiç'in yakalanmasına yönelik çalışmaların Ağustos 2008'den bu yana yoğun bir şekilde devam ettiğini ifade eden Tadiç, ''Mladiç'in yakalanmasıyla tarihin bir sayfası kapandı. Bölgedeki barışa önemli katkıda bulunacaktır'' diye konuştu.
Tadiç, Mladiç'in yakalandığı yerden tutulacağı yere götürme işleminin devam ettiğini belirtti, ancak nerede tutulacağına dair ayrıntı vermedi.
Böylesi başarılı bir operasyondan dolayı gurur duyduğunu belirten Tadiç, Mladiç'in yakalanmasını ülkesi için "çok iyi bir başarı" şeklinde değerlendirdi.
KATLİAMDAN SORUMLU
Bosnalı Sırp lider Radovan Karaciç'in genelkurmay başkanı olan Mladiç, 1995 yılında Srebrenitsa'da 8 bin Boşnak'ın katledilmesi, Saraybosna'nın 44 ay boyunca kuşatma altında tutulması gibi suçlardan Lahey'de kurulan Uluslararası eski Yugoslavya Savaş Suçları Mahkemesi'nde yargılanmak için aranıyordu.
Avrupa Birliği (AB), üyelik sürecini tamamlamaya çalışan Sırbistan'a, Miladic'in yakalanması şartını koşmuştu.
Sırbistan'da düzenlenen operasyonla yakalanan Ratko Mladiç, Bosna'daki savaş sırasında (1992-1995) sivillere karşı suç işlemek, Srebrenitsa'da soykırım yapmak ve Saraybosna'nın 44 ay boyunca kuşatma altında tutulması gibi çeşitli savaş suçlarından 16 yıldır Lahey'deki uluslararası savaş suçları mahkemesince aranıyordu. Ratko Mladiç, Bosna Hersek'in güneydoğusunda bulunan Kalinovik kentinin Bojanoviçi köyünde 12 Mart 1943 tarihinde doğdu. Babası Neco Mladiç, 1945'te Hitler yanlısı olan Hırvat hareketi ''Ustaşa''lar tarafından Suny köyünde öldürüldü. Babasını hatırlamayan Mladiç, ''Benim oğlum ailemizde birçok nesilden sonra babasını hatırlayan ilk çocuktur'' ifadesini sürekli kullanıyordu.
ÖĞRETMEN OLMAK İSTEMİŞ
Sırp yazar Ljiljana Bulatoviç tarafından kaleme alınan, Mladiç'in hayatını anlatan, ancak daha sonra yasaklanan kitapta, Mladiç'in çocukluğunda öğretmen olmak istediği belirtiliyor. Ancak 11 yaşındayken öğretmeninin kendisine sert davranması üzerine öğretmenlikten vazgeçen Mladiç'in daha sonra cerrah olmak istediği kitapta anlatılıyor.
Tüm bu istekleri gerçekleşmeyen Mladiç, Belgrad'ın Zemun semtindeki askeri liseyi bitirdi, ardından Askeri Akademi'yi 10 üzerinden 9,57 ortalamasıyla tamamladı.
Askeri kariyerine eski Yugoslav Halk Ordusunun (JNA) lojistik bölümünde görev alarak 1965 yılında Makedonya'nın başkenti Üsküp'te başlayan Mladiç, 1989 ile 1991 yılları arasında ise Priştine'de görev yapan taburun başında bulunuyordu.
ESKİ YUGOSLAVYA'NIN KANLI SAVAŞLARDA PARÇALANMASINDA YER ALDI
1991'de Hırvatistan'ın bağımsızlığıyla birlikte başlayan silahlı çatışmalara ''katkı'' sağlamak üzere Mladiç, Hırvatistan'ın Knin kentine gönderildi.
Eski Yugoslav Ordusunun üst düzey görevlisi olan Mladiç, Hırvatistan'da 1991 yılının Haziran ayında başlayan çatışmalarla birlikte, Hırvatistan'da savaşan eski Yugoslav Halk Ordusunun (JNA) 9. Taburunun başına geçti. Yaklaşık 6 ay boyunca Hırvatistan'ın Knin kenti ve yakınlarında görev yapan Mladiç, 9 Mayıs 1992'de JNA'nın Saraybosna'daki ''İkinci Askeri Alanı''nın komutanı olarak görevlendirildi.
Bosna-Hersek'in Yugoslavya'dan bağımsızlığını ilan etmesi üzerine Bosnalı Sırplar da 12 Mayıs 1992'de ''Bosna Sırp Cumhuriyeti''ni kurduklarını ilan etti. Bunun üzerine Mladiç ''Bosna Sırp Cumhuriyeti Ordusu''nun komutanı olarak görevlendirildi.
Avrupa Birliği, Bosna savaşı sırasında savaş suçu işlemekle itham edilen dönemin Bosnalı Sırpların askeri komutanı Ratko Mladiç'in yakalanmasını memnuniyetle karşıladı.
AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, Mladiç'in yakalanmasından memnuniyet duyulduğunu, Mladiç'in geciktirilmeden savaş suçları mahkemesine gönderilmesi gerektiğini söyledi.
Ashton, yaptığı açıklamada, ''Bu Sırbistan ve uluslararası adalet için ileriye doğru önemli bir adım. Ratko Mladiç'in, eski Yugoslavya için oluşturulan uluslararası savaş suçları mahkemesine gecikmeden gönderilmesini bekliyoruz. Mahkeme ile tam işbirliği Sırbistan'ın, AB üyeliği yolunda çok önemli'' diye konuştu.
SIRBİSTAN AB'YE DAHA YAKIN
İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt de Mladiç'in yakalanmasının, Sırbistan'ı AB üyeliğine daha fazla yakınlaştırdığını kaydetti.
Bildt, Mladiç'in yakalanmasının çok önemli olduğunu belirterek, ''Avrupa tarihinde trajik bir bölümü kapatmaya başlayabiliriz. Sırbistan'ın Avrupa ile ilgili beklentileri artık olduğundan daha parlak. Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç'i candan kutluyorum. Bunu başarmak için kararlılığını ve nasıl çok çalıştığını biliyorum'' dedi.
Sırbistan 2009 yılında AB üyeliği için başvurmuştu. Avrupa Komisyonu, Sırbistan'a adaylık statüsü verip vermeme konusuna Ekim ayında karar verecek.
''MLADİÇ'İN YAKALANMASI KARACİÇ DAVASINI ETKİLEYEBİLİR''
Bu arada, Bosnalı Sırpların siyasi lideri ve halen Lahey'deki uluslararası savaş suçları mahkemesinde yargılanan Radovan Karadziç'in avukatı Peter Robinson, Mladiç'in yakalanmasının bu davayı da etkileyebileceğini söyledi. Robinson, yaklaşık 3 yıl önce yakalanan Karaciç'in davasının yaklaşık yüzde 20'sini tamamlandığını, yargıçların Mladiç ve Karaciç'i birlikte yargılama kararı alabileceğini belirtti.
NATO MEMNUN
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Sırbistan'ın savaş suçundan aranan Ratko Mladiç'i tutuklamasından büyük memnuniyet duyduğunu bildirdi.
Rasmussen, yayınladığı yazılı açıklamada, "Soykırım ve diğer savaş suçlarıyla suçlanmasından neredeyse 16 yıl sonra Mladiç'in tutuklanması nihayet adaletin yerini bulması için bir fırsat sunuyor" dedi.
NATO Genel Sekreteri Rasmussen, 1992-1995 Bosna Savaşı sırasında Bosnalı Sırpların komutanlığını yapan Mladiç'in "1995 yılında Srebrenitsa'da binlerce Boşnak erkek ve gencin katledilmesi ve Saraybosna kuşatması dahil Balkanlar ve Avrupa tarihinin en karanlık kesitlerinin bir kısmında kilit rol oynadığını" dile getirdi.