CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün,
Kendisini kaçıran PKK'lılara, "Vuracaksanız beni vurun" demişti o zamanlar.
Yani sert dalmıştı güya…
Biz de yemiştik bu numarayı…

Hakikaten çok safmışız ya…
Bizi sulu dereye indirip, Susuz geri getiriyorlar.
Acı ama maalesef gerçek bu.
Aygün, teröristler için 'İyi çocuklar' dediğinde uyanmalıydık aslında.

3 PKK'lı kadın için taziyeye gidince anlıyoruz ki,
Aygün'ün kaçırılma işi bir tezgâhmış…
PKK'lılara posta koyma işi de uydurukmuş yani…
Oysa Şamil Tayyar bizi uyarmıştı.
Ama saflıktan mı Aptallıktan mı bilmem,
Anlamamışız işte.

O densiz, Atatürk'e dil uzatmış,
Herkes gibi CHP'liler de sadece bakmış,
Kurtuluş Savaşı için "Rum soykırımı" deyince, Kemal Anadol dışında kimseden ses çıkmamış.
Mahallenin zengin ve şımarık çocuğu ya,
Bugüne kadar fiske vuran olmamış.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun çoğu kez sahip çıktığı Aygün,
Rum Yazar Dido Sotiruyu'nun 'Benden Selam Söyle Anadolu'ya' romanını okuduktan sonra hüzünleniyor.
Sonra esip gürlüyor.
Aygün'ün, "Kurtuluş Savaşı, Anadolu'daki Rumlara etnik temizlik için yapıldı" sözlerine de birkaç cılız sesten başka tepki veren olmadı.
Gözlerim boşuna 10. Yıl Marşçıları ile Ulusalcıları aradı, ama ufukta kimseyi bulamadı.

Adam numaradan kendini PKK'lılara kaçırtıyor,
Atatürk'e dil uzatıyor,
Sonra CHP'ye yükleniyor, öldürülen PKK'lılar için Paris'e gidiyor.
O yaptıklarıyla gerçek yüzünü gösterirken, biz hâlâ "kedidir kedi" diyoruz.
Ne kadar da safmışız.

Son hareketi onu sahiplenen Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu bile çileden çıkardı.
Ve CHP lideri Çin'den kükredi:
"Kural ve ilkelere özenle uyması lâzım."
Fakat Hüseyin Aygün kimseyi takmadan yoluna devam ediyor…
Yarın hangi fotoğrafla karşımıza çıkacak bilmiyoruz.
CHP'deki gerçek Atatürkçüler bu gidişe ne zaman dur diyecek, cidden merak ediyorum…