Gözlerim yaşarıyor, İnanın ağlamamak için Kendimi zor tutuyorum.
Medyamızın medarı iftiharları, 'uluyanlar' yazdım diye bana kızan taife,
Sonunda yazıp, çizdikleriyle, kaçakçılığı da meşrulaştırdılar ya…
Yakında uyuşturucuya da özgürlük isterlerse şaşmam artık.
***
Kaçakçılarla sınırı geçenler kaçakçılar için destan yazdılar.
Gözlerim yaşararak okudum.
"Vah vah" dedim (!)
Güvenlik güçlerimize askerimize ve hükümete demediklerini bırakmayanlar nihayet amaçlarına ulaştılar.
Uludere'deki o olay üzerinden, 'Kaçaklık' meşrulaştırıldı sonunda.
Malûm medyadan güç alan,
PKK yayın organları da
Yeşilçam filmi olacak
Senaryo yazmaya başladı.
***
Anlatılanlara bakın,
Hikâyeleri okuyun,
Sonra siz de oturup ağlayın…
Niye mi?
Birincisi,
Karadeniz'in,
Trakya'nın,
Ege'nin,
Ve Anadolu'da yaşayanların sahipsizliğine...
İkincisi de,
Uludere için,
Rol kesen artistlerin
Kara propagandasına…
***
İşte göz yaşartan
Birkaç cümle:
"Kaçakçılar gruplar halinde yürüyor.
Yolculuk yaptığımız kaçakçılara,
'askerler bizi görüyor, nasıl geçebiliyorsunuz'
dediğimizde, onlar çok rahat.
Asker görüyor bizi.
Kaçakçı olduğumuzu,
oradan mazot,
çay,
şeker getirdiğimizi biliyor.
Bu kaçakçılık Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan beri sürüyor.
Ağrı'dan Hatay'a kadar sınır hattında hep böyle.
Çünkü insanların geçim kaynağı yok.
İş yok. Yaşamak zorundayız.
Yaşamak için de tek geçim kaynağımız bu kaçakçılık.
Mecburuz."
***
İster istemez aklıma,
Karadenizli,
Egeli,
Trakyalı ve Anadolu'nun fakir insanları geldi…
Vatanına, bayrağına Ölümüne bağlı insanlar…
Arhavili İsmail'i düşündüm bir de…
Milli mücadele kahramanı…
"...uzun eğri burunlu ve konuşmayı şehvetle seven,
Hamsilerin ve mısır ekmeğinin zaferi için
Hiçbir şey beklemeksizin bir şarkı söyler gibi ölebilen
Arhavili İsmail...
Arhavili İsmail ölmeden önce kendi kendine sordu:
"Emanetimizle varabilecek miyiz?" kendine cevap verdi:
"Varmamış olmaz."
***
Karadeniz'de geçim zordur.
Toprak da çok azdır.
Tek ürün fındık ve çaydır…
Ya dağa çıkacaksın
Hayvan beslemek için,
Ya denize açılacaksın,
Balık tutmak için,
Üçüncü yol da gurbete gitmektir…
Sızlanmadan,
Dertlenmeden,
Hele hele isyan etmeden…
Kaçakçılık ise asla
Yapmayacaksın…
Yaparsan ayıplanırsın,
Gidip çalışmak varken…
***
O malûm yazar- çizer taifesi,
Neden yazmaz Karadeniz'de
Çekilen büyük çileleri…
Aynı şekilde,
Egelinin,
Trakyalının,
Anadolu insanının
Fukaralığını neden
Sorun etmez bu kesim?
İşlerine öyle geliyor değil mi?
Neyse, neyse...
***
Yalancı itler,
Saldırdıkları Karataş Karakolu'nda
Güya 34 askerimizi şehit etmişler…
Böyle yazmışlar İnternet sitelerinde.
Yalan.
Hem de kuyruklu yalan…
Maksatları örgüte moral vermek…
Türk Silahlı Kuvvetleri
Ne zaman şehidini gizlemiş ki,
Bunu da gizlesin…
Yalancı manyaklar?
"Yalan ne kadar büyük olursa o kadar inananı çıkar" diyen
Hitler'in propaganda bakanı Joseph Goebbels'i bile solladı bu çakallar...
