İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden uzaklaştırılan
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak'ın
Adana 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde
'Görevi kötüye kullanmak' suçundan yargılandığı ve beraat ettiği "Çatalan Suyu Şişeleme Tesisi" olayında ciddi ihmaller olduğu anlaşıldı…
Emekli Sayıştay denetçilerinden oluşan üç kişilik bilirkişi kurulunca verilen 'kamu zararı oluşmadığı' şeklindeki rapora istinaden beraat eden Aytaç Durak'la ilgili,
'Çatalan İçme Suyu İhale Dosyası' incelenirken gerekli hassasiyetin hiç gösterilmediği ortaya çıktı.

Çok yazdım. "
Devletin 1,5 milyon doları gitti, hem de göz göre göre" dedim.
Ben çaldım ben oynadım…
Sesimi duyan olmadı.
Dosyayı elime alınca,
Yayılan o pis koku burnumun direğini kırdı.
Hayret ettiğim şey;
Mahkemeye rapor sunan bilirkişiler, bu ağır kokuyu nasıl alamadı?

Gazetelere, "Çatalan suyunu şişeleyip dünya pazarına sunuyoruz" başlıklı ilanlar veren Aytaç Durak'ın eliyle Çatalan Gölü'nü işaret ettiği fotoğraf hâlâ hafızalarda.
Bu fotoğraf devletin 1,5 milyon dolarının suya gömüldüğünün canlı bir belgesi bence.
Nasıl görülmez anlayamadım.

Eğer ihale dosyası gerektiği gibi incelenmiş olsaydı,
Arsanın mülkiyetinin Beldetaş'a ait olmadığı anlaşılacaktı.
Bu durum bile mevcut ihale yasasına aykırılık içerir…
Kaldı ki yapılan ihale hatalarla dolu.

İçme suyu tesisi inşa edilmeden önce yerle ilgili fizibilite ve
zemin etüdü yapılması şarttı.
Dosyada bunlar yok.
Anlaşılan yapılmamış.
Gazetelere verilen ilanda "Dünyaya su satacağız" denilmesine rağmen bu etütler niye yapılmamış?

Şirket Yönetim Kurulu Başkanı ile İhaleKomisyon Başkanı aynı kişi.
Yani Hasan Gülşen…
İhale yetkisiz kişilerce yapıldı.
Üstelik maliyetle ilgili kararda Şirket Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gülşen'in imzası da yok.
Bu ihale rekabet ortamını ortadan kaldıran Devlet İhale Kanunu'nun 20. maddesine göre yapıldı…
Bu madde istisnai konular, yani uzmanlık isteyen inşaatlar için uygulanıyor.
Oysa bu tesisi hemen her müteahhit yapabilir.
Herhangi bir binadan farkı yok.
Kağıt üstünde en ekonomik fiyatı vermiş gibi görünen Tekeli Mühendislik, ihale ilan edilmiş olsaydı fiyatı çok daha aşağı çekmiş olacaktı.
Bu şekilde de devlet zarara uğratılmıştır.

Para gayrimenkule harcanmış ama tapusu şirketin değil.
Yani şirket yönetimi basiretli bir tüccar gibi davranmamış,
Tapusuz bir yere milyonlarca dolar harcamış.
En önemlisi tesis bitmiş gibi görünse de ruhsatsızdır.
Dolayısıyla halen iş bitirilmiş görünmediğinden SGK ile ilişkisi de sonlandırılmamıştır.
İşyerinin
SGK'sı ve işçilerin SSK'sı hâlâ devam ediyor olmalı. SGK İl Müdürlüğü durumu incelemelidir.
Devletin yetkili makamları bu dosyayı yeniden ele almalı, A'dan Z'ye gözden geçirilmelidir.
Boru değil.
Devletin 1.5 milyon doları göz göre göre buraya gömüldü.

Çünkü Aytaç Durak bu davadan bilirkişi maharetiyle yırttı.
Ardından ortaya çıkıp, "Bakın görün beni haksız yere açığa aldılar" deyip duruyor.
Görünen de bu…
Ama yukarıdaki gerçekler böyle demiyor.
Şimdi pirincin taşını ayıklama zamanıdır.
Araştırmacı, çokbilmiş,
Tüyü bitmemiş yetimin hakkını milim milim arayan değerli meslektaşlarım
Hadi hep birlikte bu işe de bir el atalım.
Ve devletin malını kurtararak, kutsal görevimizi yerine getirelim…