Avusturya'dan gelen genç kız öğretmenliğe başladı ama bir 'kıyafet ihtilafı' nedeniyle sürgün edildi. Haberde iki fotoğraf vardı, ama birinin kime ait olduğu anlaşılamadı.
Haber eğer çok kısa değilse, bunu belli unsurlarla beslemek gerekir. Her zaman böyledir. Genişletilmiş haberlere spot yazılır, ara başlı klar konur, ek bilgi olsun diye grafikler, fotoğraflar, kimi hallerde de illüstratif karikatür eklenir. Bu ayrıntılar arttıkça gazetecinin işi ve sorumlulukları da artar. Okurlar bu tür haberlere bakınca herşeyi yerli yerinde bulmalı, yok yere kafaları karışmamalıdır. Ama insan hatası veya ihmali yeryüzünden yok edilemeyecek bir şey.
İkifotoğraf 21 Mart tarihli gazetede, ÖğretmeneKıyafetSürgünü ifadesiyle sürmanşetten sunulan bir haber vardı. SonjaAygülPervaneli Avusturya'da ailesini bırakıp Türkiye'ye gelmiş ve Iğdır'da üç yıl boyunca öğretmenlik yapmıştı. Ancak, "modern giyindiği" iddiasıyla Iğdır'a 60 km. uzakta bir köye atanmıştı. Haber, bu atamayla ilgili çeşitli iddia ve tartışmaları gündeme getiriyordu. Haberin ön sayfadaki sunumunda biri büyük biri küçük iki fotoğraf yer almıştı. İzmirli okurumuz EmreÇoğulu, haberde bir eksiklik nedeniyle sürmanşette okuduklarından net bir yargıya varamadı. Şöyle yazıyor şikâyet mesajında: "Bu haberde bir iki fotoğraf kullanılmış. Sağdaki fotoğrafın habere konu olan öğretmen Aygül Pervaneli'ye ait olduğu çok açık, zaten fotoğraf altında da isim belirtilmiş. Soldaki küçük fotoğrafta ise kravatlı bir beyefendinin resmi var. Bu kişi kimdir? Okul müdürü mü? Iğdır Milli Eğitim Müdürü mü? Yoksa haberi hazırlayan HalilÖztürk mü? Haber metninde ya da fotoğraf altında bu konu ile ilgili hiçbir ipucu yok. Haberlerdeki fotoğraf kullanımında, hem de başsayfadaki bir haberde, daha özenli olmak gerekmez mi?"
Müdürünkimliği Kural olarak her haberde özenli olmak gerekir. Spotta Pervaneli'den başka sadece İl Eğitim Müdürü RecepSezer'in adı geçiyor. "Acaba o mu?" sorusu ortada kalıyor. Haberin iç sayfadaki uzun metnine ve fotoğraflara baktığımızda bu kişinin Iğdır Milli Eğitim Müdürü MehmetDağdelen olduğunu anlıyoruz. "Eh, işte okurumuz o sayfaya baksaydı anlardı" denebilir. Ama bu mazeret bulmaktan öteye geçmez. Bazı okurlar ön sayfaya bakmakla yetinirler. Ön sayfanın ayrıca haberlerin içini ve aktörlerini özlü ve berrak anlatması beklenir. Okurumuzun talebi, "özen". Haklı bir beklenti.
Haber eğer çok kısa değilse, bunu belli unsurlarla beslemek gerekir. Her zaman böyledir. 
