İnsanlar bana sürekli nasıl bu kadar formda olduğumu soruyorlar. Benim kadar iyi görünmek istediklerini söylüyorlar. Eşimden dostumdan tut, yeni tanıştığım, az samimi olduğum arkadaşlarıma kadar herkesin bana sorduğu tek bir soru var. Yıllardır duymaktan yıldığım, samimiyetsizce cevaplamaktan bıktığım o kahrolası soru: 'Ne kadar zamanda senin kadar fit olurum?'
Ben de bugün, Günaydın'la Kantin aracılığıyla toptan bir cevap verme şansı buldum. Bu muhteşem yağ oranımın sırrını açıklıyorum.
İstanbul Trafiği
İlkokul ve lise yıllarında okullarım, yaşadığım semtteydi. Bu yüzden hiç sabah trafik saatlerinde yolda olmamıştım. Ancak İstanbul'un Avrupa yakasından bir üniversite kazandıktan sonra hayatın zor yanlarıyla tanıştım. Meğer o yaşıma kadar gördüğüm her şey yalanmış, bunu öğrendim. Anne ve babama çok kızdım. Gerçekleri benden saklayıp, beni pamuklara sarmalayıp sarıp büyüttükleri için öfkeliydim. Üniversiteyi kazandıktan sonra bir arkadaşımla eve çıktık. Oturduğumuz semtten fakülteye 1 kilometrelik bir mesafe vardı. Tek otobüsle gidilebiliyordu. Ancak sabah saatlerinde bu mesafenin bir küsür saat sürdüğü gerçeğini öğrendiğimde dünya başıma yıkıldı. Böyle şeyler kolay yolla öğrenilmiyor. Ben de dayanamadım. Bir sabah uyandım. Evden çıktım. Durağa gittim. Otobüs geldi, binmedim. Koştum, koştum,koştum! Durmadan koştum. Okula o sabahtan sonra her zaman koşarak gittim. Bu da öğrencilik yılları boyunca tükettiğim makarna ve hazır yiyecekleri nötralize etmemi sağladı.
Sabır ve Çalışkanlık
Ben ailemin ortanca çocuğuyum. Ablam benden 6 yaş büyük, küçük kardeşim benden 7 yaş küçük. Yani ben, 7 yıl boyunca ailenin en küçüğüydüm. Ancak biraz daha akılcı bir şekilde duruma yaklaşacak olursanız, yani küçük erkek kardeşimin eli ayağı tutup konuşabilen bir çocuk haline gelişi de bir 7 yıl... Ben 5 yaşımdan itibaren ailenin en küçüğü olarak ekmek almaya gönderilmeye başlamıştım. Erkek kardeşim 7 yaşına geldiğinde 9 yıldır ekmek almaya ben gidiyordum. Çok heyecanlı ve umutluydum. Ancak nasıl oldu bilmiyorum ama bir şekilde bu görev benim üstüme yapıştı kaldı. En küçük olmamama rağmen hep ben gittim bakkala.
Tabi bir de küçük kardeşin büyüme aşaması var. Annem ve babam onunla çok uğraşmak istemediler. Ben de, o büyürken sürekli peşinden dolanan, her sorusuna sabırla cevap veren kişi olma sorumluluğunu üzerime aldım. Parka da ben götürdüm markete de...
Ailedeki bu konumum, zihinsel ve fiziksel olarak beni hep diri tuttu. Hala annemlere gittiğimde ekmek almaya gider, büyümüş olsa da kardeşimin aptal saçma sorularına cevap veririm. Diri kalmak önemli.
Detaylar Her Şeydir
Fit bir insan olduğunuzu belirtmek için dar kesim kıyafetler giymeniz gerektiği gibi şeylerden bahsetmeyeceğim. Giydiğiniz şeylerin, kullandığınız aksesuarların fit olmanıza yardımcı olabileceğinden bahsedeceğim.
Özellikle bu kış ayları, iyi bir vücutla yaza girmek için müthiş bir fırsattır. Bu aylarda giysilerimi hep üst üste giyerim. Üst üste iki çorap, iki tişört üstüne kalın yün kazak, şişme mont, içlik ve kalın pantolon kombinim; hareket anlamında beni zorladığı için kas gelişimimde yardımcı oluyor. Uzun soluklu yürüyüşlerde terleme sağlaması da bu kombinin ayrı bir avantajı. Yolda bir tanıdık görüp selamlaştığınızda, marketten bir şey aldığınızda, kısacası kaslarınızı hareket ettirmeniz gereken her durum sizi fit bir vücut sahibi olma yolunda ileriye taşıyacaktır.
Bunlara ek olarak küçük yaşta yüzme, basketbol, futbol veya dans kurslarına genç yaşlarda spor salonu faaliyetleri eklerseniz, müthiş bir vücuda sahip olursunuz.
Sorunun cevabına gelecek olursak, ben bu muhteşem fiziğime 26 yılda sahip oldum. Siz de çok çalışır ve disiplinli olursanız... Amaaan pazartesi başlarsınız şimdi boşverin.