İstanbul'da, yaklaşık 75 Arap ve Türk sanatçının eserlerinin yer aldığı "Umut Pencereleri" isimli 3. Türk-Arap Sanat Sergisi, Taksim Camisi'nde sanatseverlerle buluştu.
Sergi, Türk-Arap Derneği, Türk-Arap Sanat Evi, Arap Kültür ve Sanat Evi ile Taksim Cami Vakfı tarafından Taksim Cami Kültür Sanat Merkezi'nde düzenlendi.
Türk sanatçıların yanı sıra Filistin'den 17 sanatçı, Suriye, Mısır, Yemen, Irak, Cezayir ve Fas'tan da çok sayıda sanatçının katıldığı sergide hat sanatı, seramik ve yağlı boyadan yapılmış eserler sergilendi.
Türk-Arap Sanat Evi Müdürü Selam Maaz,, "Umut Pencereleri isimli Türk-Arap Sanat Forumu Sergisi, Taksim Cami Kültür Sanat Merkezinde düzenlenen 3. uluslararası sergidir." dedi.
Türk-Arap Sanat Evi'nde her yıl iki uluslararası sergi düzenlediklerini belirten Maaz, 3. uluslararası sergi olan "Umut Pencereleri"ne yaklaşık 75 sanatçının katıldığını belirtti.
Maaz, Tunus'tan bir grup kadın sanatçı ile iki yıl üst üste yaklaşık 16 çalışmada yer alan Filistinli sanat grubu savaşın bitip barışın gelmesi için "Kudüs'ün Plastik Sanatlar İkonu" grubunun sergiye iştirak ettiğine dikkati çekti.
Müdür Maaz, hat sanatı, seramik, mozaik ve yağlı boya eserlerinin serginin uzmanlık alanı olduğunu ifade ederek "Amacımız Araplarla Türklerin bir çatı altında kaynaşmasını sağlamak. Türk-Arap Sanat Evi öncülüğünde her zaman Arap ve Türk sanatçıları bir araya getirmeye çalışıyoruz." ifadesini kullandı.
Türk ve Arap sanatçılar arasında kültür köprüsünün kurulduğuna dikkati çeken Maaz, sanatçıların eserlerini yan yana sergilemekten memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
ARAP DÜNYASINDAN GENİŞ KATILIM
Cezayirli sanatçı Fatıma Zehra Meğazi, sergiye katılmaktan duyduğu memnuniyeti "Eserim Türk süsleme sanatı tezhip üzerine. Türkiye'de 5 yıldır yaşıyorum, kadim Osmanlı süsleme sanatından ve Türk camilerinden çok etkilendim." sözleriyle ifade etti.
Iraklı görsel sanatçı Macid el-Ubeydi de serginin yaklaşık 87 eserle İstanbul'a göç eden Arapları bir araya getirmeyi başardığını belirtti.
Arap dünyasından geniş katılımın olduğuna dikkati çeken Ubeydi, sözlerini şöyle tamamladı: "Irak, Cezayir, Mısır, Ürdün, Suriye, Fas ve Tunus'tan eserler var, bu da tüm Arap çevrelerini İstanbul'da bir araya getirdi. Ben bir görsel sanatçıyım. Hat sanatını seviyorum ve bir tablo çalışmasına katılarak iz bıraktım. İstanbul'da tüm Arap dünyası için önem arz eden, sanatçıların sayısının daha fazla alanda daha çok ve yaygın olmasını umuyorum. Savaş değil sanatla birlik olalım" dedi.