Dün bizim gazetede yayımlanan bir ankete göre vatandaşların yüzde 80'i, terörü ABD'nin desteklediği kanısında.
Üstelik, Türkiye genelinde 42 ilde yapılan araştırmada çıkan bu sonuç, siyasi partilere göre de farklılık göstermiyor.
AK Parti, CHP, MHP ve HDP seçmeni bu konuda hemfikir.
90'lardaki gibi, bu işlerin arkasında derin devletin olduğuna inananların oranı ise yalnızca yüzde 8.9'da kalmış.
Bu uyanış yalnızca Türkiye ile sınırlı değil. Bölge ülkeleri de terörün Obama yönetimi eliyle desteklendiğini düşünüyor.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova geçenlerde, Barack Obama'nın 8 yıl boyunca başkanlık koltuğunda yürüttüğü dış politikanın tüm dünyanın nefretini topladığını açıkladı.
Zaharova ekledi: "Bunlar iktidar değil, dış politikanın beceriksiz, hayal kırıklığı yaratan ve dar görüşlü grubu. Bugün Obama bunu resmi olarak kabul etti. En şaşırtıcı olanıysa, iki dönemlik başkanlık süresi boyunca uluslararası arenada hiçbir başarıya ulaşamayan Obama'nın, bunun yerine iktidarına 'kara bir lekeyle' nokta koyması..."
Evet, zaten işte bu yüzden Obama'nın çıkıp açıkça oy istediği, tüm yerleşik medyanın arkasında durduğu Hillary Clinton, Trump karşısında fena kaybetti. Kısacası Obama yönetimi ve onun nezdinde küresel muktedirler kendi ülkeleri de dahil tüm dünyada afişe oldular.
Peki, ABD yerlerde sürünen imajını düzeltebilecek mi? Bizi daha yakından ilgilendiren şekilde sorarsak, 60 yıllık iki müttefikin, ABD ve Türkiye'nin ilişkileri tamir edilebilir mi?
Kolay olmayacak elbette. Çünkü 15 Temmuz'da, kentlerde patlayan bombalarda, intihar saldırılarında, Suriye'de, Irak'ta kelimenin gerçek anlamıyla aramıza kan girdi!
Bu yüzden ABD derin devletinin bir komplosuna kurban gitmeden görevine başlamasını tüm dünyanın dört gözle beklediği Donald Trump'a çok iş düşüyor.
Onun şu ana kadarki açıklamaları da, ABD'nin dünyayı kontrollü kaosla cehenneme çevirme politikalarından kısmen de olsa vazgeçeceğini işaret ediyor.
Trump yaptığı açıklamalarla Ortadoğu, enerji ve para politikalarında köklü değişikliklere gideceğini işaret ediyor.
İyi de, Trump iyi olduğu için mi böyle şeyler söylüyor? Düşünce tembeli diplomatik yazarlar mevzuu buradan tartışmakta ısrarcı ama bilemeyiz. Sonuçta kız vermeyeceğiz, diplomasi konuşuyoruz.
Kesin olarak bildiğimiz, Trump'ın ABD müesses nizamının bugüne değin uyguladığı dış politika perspektifinin kârlı ve yararlı olmadığını düşünmesi.
Unutmayın o önce iyi bir işadamı. Dün Twitter hesabından attığı "Sadece aptal insanlar Rusya ile iyi ilişkiler kurmanın kötü olduğunu düşünebilir" mesajı da bu perspektifin eseri.
Ya da daha önce, 15 Temmuz'da mevcut ABD yönetimi suspusken, onun çıkıp Türk halkının ve yönetiminin yanında durduğunu açıklaması gibi...
Beklemedeyiz ve umutluyuz. Zira dünyanın ABD'yi bu haliyle artık taşıması mümkün değil.
Yani ABD Türkiye ile de Rusya ile de dünyayla da ilişkilerini düzeltmeye önce kendisi için mecbur.