Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Aydın Bey önce sakin olun...

Doğan grubunun Ankara Temsilcisi'nin FETÖ soruşturmasında tutuklanmasının ardından geçen gün de Holding'in iki hukuk müşaviri aynı suçlamayla gözaltına alındı.
Geçenlerde Sabah'tan Dilek Güngör iddiaları, "Aydın Doğan'ı vergi davalarından 'tereyağından kıl çeker gibi' sıyıranlar kim" sorusuna cevap vererek değerlendirmişti. Güngör, "şirketlerine açılan vergi davalarından Aydın Doğan'ı kurtaranlar da FETÖ'cülermiş" diyerek bu "aracı" isimleri de tek tek saymıştı.
Gelişmeler üzerine gruptan peş peşe açıklamalar geldi. Aydın Bey'in açıklamasını holdingin televizyonlarından ve gazetelerinden yapılan çıkışlar izledi.
Anlaşılan o ki çok korkmuşlar ve paniklemişler. İşine karışmak gibi olmasın ama Aydın Bey'e bir iki tavsiyem var.
Öncelikle sakin olsun. Yargıya güvensin.
Dikkatini, kendisine akıl verenlere ya da arkasından itekleyenlere versin.
Mesela, yazarlarına söylesin, FETÖ soruşturmasında gözaltına alınanları, daha suçlama bile belli değilken "çocukluğundan beri tanırım, iyi çocuktur" diyerek peşinen sahiplenmesinler.
FETÖ'nün kriminal olarak tescillendiği 17-25'ten sonra bu çetenin elemanlarını ekranlarından indirmeyen, fiilen sahiplenen televizyoncuları da bu alışkanlıklarından vazgeçsinler. Örneğin, 17-25 Aralık'ın yalnızca FETÖ'cülerin kullandığı "ayakkabı kutusu" türünden kavramsallaştırmalarını bu denli hevesli kullanmasınlar.
İnanın artık çok sırıtıyor.
FETÖ yayın organlarıyla birlikte internet sitesinden operasyon yürüten eski yöneticileri gibi isimlerin, gazetesinin internet mecrasını bir provokasyon merkezine dönüştürmesine de izin vermemeli.
Evet, Aydın Bey özetle yaranız yoksa gocunmanıza, panik halinde tüm yayın organlarınızla savunmaya geçmenize gerek yok.
Bırakın yargı şeffaf şekilde, tüm basının, hepimizin gözleri önünde, 15 Temmuz'da Türkiye'yi rehin almaya kalkan bu çeteye karşı soruşturmasını yürütsün.
Haksız mıyım? Burası bir hukuk devleti. Artık yargıda "araya" girip hukuki süreçlere müdahale eden FETÖ'cüler yok.
Hem böylece FETÖ ile isteyerek ya da tehditle işbirliği yapmış, ardından da ister istemez onların dümen suyuna girmiş diğer işadamlarının da aklanması sağlanabilir, mağduriyetler giderilir.

***

Siz 15 Temmuz'u nerden öğrendiniz?

Bu soruya "kesinlikle MİT'ten değil" yanıtı verdiğinizi tahmin ediyorum. Haklısınız, zira Cumhurbaşkanımız dahil kimsenin oradan öğrenmediğini biliyoruz.
Peki, kaçınız "CNN Türk ve Hürriyet İnternet'ten" öğrendiniz?
Ben demiyorum. Hürriyet'in eski baş kırosu dün grubunun "FETÖ ile ne kadar ilişkisi olmadığını kanıtlamak için yazdığı yazısında "Kamuoyunun darbeyi CNN Türk'ten ve Hürriyet İnternet'ten öğrendiğini" söylüyordu.
Espri bir yana CNN Türk'ün o gece Cumhurbaşkanı'nı yayına ilk bağlamayı başaran kanal olmasının, her türlü tartışmada bir lütufmuş gibi kalkan olarak kullanılması artık kabak tadı vermedi mi?
Yahu darbe girişimine maruz kalmış bir ülkenin Cumhurbaşkanı'nın yayına bağlanmasının nesi kahramanlık? Olsa olsa gazetecilik başarısıdır ki Hande Hanım'ı da tebrik etmeyenimiz kalmadı. O da kitabını bile yazdı.
O gece ben de aHaberatv ortak yayınındaydım ve Cumhurbaşkanı CNN yayınından birkaç dakika sonra da bize bağlandı. Ardından da NTV'ye, TGRT'ye... Yani yelpazenin her kanadından televizyon birkaç dakika arayla işini yaptı.
İkide bir o canlı yayınla savunma yapanlar, "demokratlık, darbe ve FETÖ'ye karşı olmak gazeteciler için sıradan olsa da bizim için dev bir adımdır" dediklerinin farkında değiller mi?
O kurumda çalışan pek çok demokrat gazeteciyi bu kadar aşağılamaya hakları var mı?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA