Geçenlerde AB'nin Genişlemeden Sorumlu komiseri Johannes Hahn, Türkiye'de dokunulmazlığı kaldırılan milletvekillerinin işlediği iddia edilen suçların hukuki sürece tabi olması gerektiğini söylüyordu.
"Ha öyle mi biz de halk mahkemesi kurup sokakta asacaktık" diye söylenirken Türkiye'ye çakma bayrak yarışında AB Raportörü Kati Piri öne çıktı.
"Siz (Selahattin Demirtaş) veya meslektaşlarınız (HDP milletvekilleri) parmaklıklar arkasına girerse, Avrupa Parlamentosu Türkiye için vize serbestisini asla onaylamaz" dedi.
Pardon!
Aday bir ülkenin, uluslararası hukukla ve birliğin hukukuyla uyumlu, hatta Anayasasındaki 90. Madde'yle uluslararası sözleşmeleri kendi yasalarının üstünde sayan yargısına talimat mı veriyorsunuz?
Venedik kriterlerine göre sistematik şiddet övgüsü parti kapatma gerekçesi sayılırken ve ortada henüz HDP'lilerle ilgili bir kovuşturma süreci bile yokken neyin hükmünü varıyorsunuz?
Hadi PKK gibi, Türkiye'ye zarar veren ne kadar yapı ve terör destekçisi varsa içten bir muhabbet besliyorsunuz diyelim. Eleştirir geçeriz de, AB ile 1963'ten beri müzakere yürüten aday bir ülkenin önüne birliğin kurumlarınca onaylanmamış, onaylanması da mümkün olmayan bir kriteri nasıl koyabiliyorsunuz?
Karşınızda bir sömürge ülkesi mi var?
Bizler köle miyiz?
Siz kimsiniz?
***
Medet ya Merkel
Son yıllarda açılan ne kadar siyaset kanalı varsa girişine el yapımı patlayıcı (EYP) yerleştiren HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, bir İtalyan gazetesi üzerinden Almanya Başbakanı Merkel'e mesaj gönderdi.
La Repubblica'ya konuşan Demirtaş, Merkel'e mülteciler konusunu falan dert etmeyip Türkiye Cumhurbaşkanı'na karşı tavır almasını önerdi.
İşte size Türkiye partisi gibi partinin eş başkanı.
Merkel aylardır AB'yi sallayan mülteciler konusunda Türkiye'yi yöneten hükümeti ve Cumhurbaşkanı'nı değil de bir terör örgütünün yasal temsilcisini dinleyip dinlememekte özgür elbette. Fıkra burada bitiyor.
***
Siz çıkın, belki biz gireriz
Britanya Başbakanı David Cameron "Türkiye 3000 yılı civarında AB'ye üye olur" demiş.
Cameron'un kibri bir yana bence asıl soru 3000 de değil bir 10 yıl sonra ortada AB diye bir birlik kalır mı?
"Kesinlikle kalır" diyenlerden misiniz? Bilemiyorum. Ama emin olduğum, yarım asırdır Türkiye'ye havuç diye sallanan AB projesinin birliğin kallavi üyelerince baş belası olarak görüldüğü...
Örneğin Thatcher zamanından beri başta ekonomi politikaları olmak üzere her alanda kıllık yaparak AB'den ayrılmaya çalışan Cameron'un ülkesi 22 Haziran'da referanduma gidiyor. Niçin olacak, halka AB'den çıkmak isteyip istemediği sorulacak.
***
Liselim
Günlerdir bir liseli muhabbetidir gidiyor. HDP'lisi, Gezicisi, ulusalcısı derken şimdi de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu liselileri "sokağa çağırıyor."
Vah zavallılar, ölüyü diriyi geçtiler gözlerini liselilere diktiler.
Tamam anlıyoruz, çaresizsiniz. Elinizde bir tek iyi liselerde okuyan zengin çocukları kaldı. Sandıkta alamadığınız iktidar için gençleri trollemeye çalışıyorsunuz.
Ama yeter, dostu düşmanı daha fazla güldürmeyin kendinize. Koca koca insanlarsınız nihayetinde.