Yeni yılın, 2016'ya göre, daha bereketli ve daha moralleri güçlendirici bir yıl olabilmesi, hükümet, ekonomi yönetimi, reel sektör ve iş dünyasını temsil eden sivil toplum kuruluşları arasında uyumlu bir diyalogun, işbirliğinin ve bilgi akışının etkin şekilde çalıştırılmasından geçiyor. 2017 için, yukarıda sıraladığımız her kurumsal yapının 'üretim', 'tüketim' ve 'ihracat' ile ilgili üzerine düşen görevler söz konusu. Üretimin teşvik edilmesi, tüketici güveninin yükseltilmesi ve ihracatın desteklenmesi 2017'nin öncelikleri.
KOBİ'lere verilen finansal desteklerin ve reel sektör teşviklerinin beklenen sonucu sağlayıp sağlamadığı noktasında, Ekonomi Yönetimi ile reel sektör arasında 'geri besleme'nin çok hızlı çalışması gerekiyor.
2017'nin en kritik başlıklarından birisi de 'tüketici güveni'nin tekrar güçlendirilmesi.
Ekonominin çarklarının dönmesi, hane halkının ekonomiye ve gelirinin sürdürülebilir olmasına güvenmesinden geçmekte.
Bu nedenle, istihdamı destekleyecek, iş dünyasının istihdam yüklerine destek olacak, işsizliğin artmasını engelleyecek her tedbir kritik önemde.
KOBİ'lere kredi teminatı açısından ek imkân sağlayacak olan ve hammaddelerini, makinelerini, markalarını teminat göstermeleri için 50 maddeden oluşan taşınır listesinin 1 Ocak'tan itibaren yürürlüğü girmesi önemli bir adım. Bunun yanı sıra, esnafın, tüccarın, KOBİ'lerin birbiriyle iş yaparken güven duymalarını sağlayacak süreçlerin iyileştirilmesi, güçlendirilmesine yönelik adımları da atlamayalım. 15 Temmuz gecesi yaşanan hain bir girişimin ertesi sabahı, menfur darbe girişimini bertaraf eden insanımızın, dükkânını, fabrikasını açıp, üretime, alın terini akıtmaya devam etmesinin daha yüksek oranda katma değere dönüşmesi için, bankacılık sektörümüzün de çaba sarf etmesi gerekiyor. Ekonominin tüm çarkları arasında uyumu yakalamamız gerekmekte.
İhracat için ek tedbir
2017, net ihracatın büyümeye mutlaka pozitif katkı sağlaması gereken bir yıl. Bu nedenle, ihracatın finansmanından, gümrüklerin etkin çalışmasına, yeni pazarlar ve yeni serbest ticaret anlaşmaları (STA) adına, çok çalışmamız gerekecek. Bununla birlikte, STA'larda Türkiye'nin kritik önceliğe sahip sektörlerini de göz önünde tutmalıyız.
Üretimin maliyetlerini iyileştirmeye yönelik çabaları hem kamu, hem de özel sektör tarafında yoğunlaştırmamız gereken; ihracatçımızın küresel rekabet koşullarını iyileştirecek süreçler üzerinde çalışmamız gereken bir yıl olacak, 2017. Ama her şeyden önce 'birlik ve beraberliğin' önceliğimiz olduğunu unutmayacağız.