Kışın havaların soğumasıyla birlikte birçok aile soluğu alışveriş merkezi, oyun merkezi gibi kalabalık ve kapalı ortamlarda alıyor. Bu ortamlarda vakit geçirmenin özellikle çocuklar üzerinde sağlığa bazı olumsuz etkileri var. En sık görülen olumsuz etkisi de damlacık enfeksiyonu hastalıklarının artması. Öksürme, hapşırma ile ortama yayılan damlacıklar ya direkt olarak ya da ortamdaki eşyalara tutunarak, diğer çocukların bu eşyalara temas etmesi veya ağızlarına götürmesi ile bulaşıyor. Kış aylarında daha sık gözlenen çocuk hastalıkları şunlardır:
Nezle (Soğuk algınlığı): Virüsler tarafından oluşturulan hafif seyirli, üst solunum yolları belirtileriyle seyreden ve dünyada en fazla görülen hastalıktır. Virüslerle karşılaştıktan 24-72 saat kadar sonra boğaz ağrısı, boğazda kuruluk ve kaşıntı hissinin ardından hızla burun akıntısı, burunda tıkanıklık, hapşırma, öksürük ve halsizlik meydana gelir. En sık görülen komplikasyon orta kulak iltihabı ve sinüzittir. Grip ile karıştırılmamalıdır. Tedavide antibiyotiklerin yararı olmadığı gibi, solunum yollarındaki yararlı bakterileri baskılayarak zararlı bile olabilir.
HASTALIK KREŞLERDE YAYILIYOR
Grip: İnfluenza virüsün sebep olduğu, üst ve alt solunum yollarını tutan son derece bulaşıcı bir enfeksiyondur. Hasta kişilerin öksürme, hapşırma ve konuşma sırasında dışarı saçtıkları küçük damlacıklar yoluyla; ayrıca virüs bulaşmış ellerle temas etmek, öpüşmek, hasta veya taşıyıcı kişinin tuttuğu telefon ahizesi, kapı kolu ve havlu gibi eşyalar da hastalığı bulaştırabilir.
Özellikle ev, okul, kreş, iş yeri, toplu taşım araçları gibi mekanlarda hastalık kolayca bulaşabilir. Ateş, halsizlik, iştahsızlık, baş ağrısı, eklem ve kas ağrıları oluşur.
Göz hareketleri sırasında ağrı olması tipik bir belirtidir. Çocuklarda daha yüksek ateş olur ve bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı gibi belirtiler görülebilir. Yatak istirahatinin yanı sıra yakınmaları hafifletmeye yönelik tedaviler kullanılabilir.
Krup: Sonbahar sonu, kış ve bahar aylarında özellikle 6 ay ile 3 yaş arası çocuklarda sık görülen, virüslerin neden olduğu solunum sıkıntısı tablosuyla anne-babaları korkutan bir enfeksiyondur. Çocuk yatağa girerken herhangi bir sıkıntısı yoktur; gece yarısı ani başlayan solunum sıkıntısı, havlar tarzda kaba bir öksürükle uykudan uyanır. Soluk alma sırasında tipik bir ses duyulur; sesi boğuk, kabalaşmıştır.
Gündüz iyi olan çocukta solunum sıkıntısı birkaç gece görülebilir. Bazı uygulamalarla çocuk rahatlatılabilir. En önemlisi nemli hava ve buhar verilmesidir. Serin havalarda pencereyi açıp nefes almasını sağlamak rahatlatıcı olur. Dik pozisyonda oturtup rahat nefes alması sağlanmalıdır.
Ağlayıp heyecanlanınca solunum sıkıntısı artar. Bu hastalığa neden olan çok sayıda virüs olduğundan krup tekrarlayabilir.
Farenjit: Sebebi genellikle virüslerdir, bazen bakteriler de bu hastalığa yol açabilir.
Boğaz ağrısı, yutkunma zorluğu, boğazda kuruluk, yanma veya kaşınma hissi, ateş, öksürük gibi şikayetler olur. Geniz akıntısı, boyunda beze, burunda akıntı gibi bulgular saptanır. Virüslerin neden olduğu düşünüldüğünde antibiyotik verilmesi gerekli değildir. Ancak virüslerin yaptığı iltihaba bakteriler de eklendiği zaman antibiyotik verilir. Ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlar, alerji düşünülen hastalarda antihistaminikler, burun açıcı spreyler, öksürük kesiciler ve büyük çocuklarda ağız gargaraları kullanılabilir.
KULAK AĞRISI İLE BAŞLAR
Orta kulak iltihabı: Nezle, grip ya da boğaz enfeksiyonunu takiben bir hafta içinde meydana gelir. Kulak ağrısı en büyük belirtidir. Ateş, işitme azlığı ve özellikle bebeklerde beslenme güçlüğü görülebilir. Antibiyotik kullanılır. Tedavi en az 10 gün devam etmelidir.
Sinüzit: Başımızda yer alan içi hava dolu boşluklar olan sinüslerin kanallarının tıkanması sonucu mikroplar yerleşir ve sinüzit oluşur. Burun tıkanıklığı, baş ağrısı ve geniz akıntısı en sık başvuru şikayetleridir.
Bronşiyolit: Akciğerlerin küçük hava yollarının herhangi bir iltihabi nedenle tıkanması sonucu oluşan tablodur. Genellikle virüs kaynaklıdır. Özellikle ilk birkaç aylık bebeklerde daha sık karşımıza çıkar. Hırıltı, hızlı soluk alıp verme, solunum sırasında göğüs ve karında yükselme - alçalma ile karakterizedir. Hafif vakalarda ilaçlı buhar uygulanması, hırıltıyı azaltan ilaçların verilmesi, burnun açık tutulması ve aktivitenin kısıtlanması yeterlidir.
Astım: Çocukluk ve ergenlik dönemlerinde ortaya çıkabilen astımı, süt çocuklarında tetikleyen en önemli olay grip ve nezle gibi üst solunum enfeksiyonlarıdır. Çoğu zaman alerjik olarak ortaya çıkan astım, kesik kesik öksürmelerle başlıyor ve zamanla nefes alma güçlüğüne dönüşüyor.
Tedavisi erken teşhis edildiği sürece güç değil. Sprey ya da toz halindeki ilaçların akciğere hava yolu ile verilebilmesi için özel araçlar geliştirilmiş durumda.
KİMYASALLAR ZATÜRRE SEBEBİ
Zatürre, özellikle 5 yaşından küçük çocuklarda kış aylarında yaygın olarak görülür, yaş büyüdükçe görülme sıklığı azalır. Bakteriler, virüsler ve mikoplazmalar ile iltihaba sebep olan mikroplar, mantar vb. çeşitli kimyasal maddeler hastalığa neden olabilir. Ani ve şiddetli ataklarla gelen kuru öksürük, ateş, titreme, bulantı, kusma ve halsizlik görülür. Bu şikayetlerin üç günden fazla sürmesi, çocuğun hızlı ve sıkıntılı soluk alıp vermesi durumunda hemen bir sağlık kuruluşuna başvurulmaldır. Doktorun önerisiyle uygun antibiyotik belirlenerek, hastalığın seyrine göre kullanılmalıdır.
Yakınmalar, 10 gün içerisinde azalsa da tamamen iyileşme sağlanması haftalar sürebilir.
İSHAL OLAN ÇOCUĞU SIVISIZ BIRAKMAYIN
Kış mevsimi, bebekler ve küçük çocuklarda kusma ve ishale yol açan rotavirüsün sık görüldüğü bir dönem. Bağışıklık sisteminde sorun olmayan sağlıklı bebek ve çocuklarda birkaç gün içinde kendi kendine iyileşen hastalığın tedavisinde esas, kusma ve ishalle kaybedilen sıvı ve tuzları çocuğa vermektir. İshalli çocukları azar azar beslemek ve sıvısız bırakmamak gerekir.