Birçok şeyi faydasını bilmeden yiyor, birçoğundan da faydasını bilmediğimizden sırf damak tadımıza hitap etmediği için uzak duruyoruz. Bağışıklık sistemimizin kuvvetli olması gereken kış aylarında en doğal kuvvetlendirici kaynağın gıda maddeleri olduğunu yeniden hatırlamak gerekir.
DOMATES
Yemeklerden sonra yenen bir adet domates, kandaki glikoz seviyesinin düzenlenmesinde sisteme destek verir. Domatesin faydalarını araştıran bilim adamları, kan damarlarını genişletme etkisi sebebiyle yüksek tansiyonun kontrolünde son derece faydalı olduğunu gösterdiler. Yapılan benzer araştırmaların sonuçlarına göre domates, beyin dokusunun korunmasında da ciddi destek sağlıyor. Kırmızı meyvelerin birçoğunda likopen bulunur. Ancak neredeyse hiç birinde günlük ihtiyacınızın yaklaşık yüzde 80'ini karşılayacak oranda likopene rastlayamazsınız; domates hariç.
Likopenin, anti-oksidan özelliği en kuvvetli karotenoid olduğu düşünülüyor. Anti-oksidan maddeler, hücre zarını kuvvetlendirirken, korunması için gerekli kalınlığa ve esnekliğe ulaşmasına da yardımcı olur. Hücre zarını kuvvetlendirmek, geç yaşlanmaya sebep olurken hücrelerimizi zararlı toksinlerden de korur. Ayıca likopen, damarlarda plak oluşumuna sebep olan LDL (kötü kolesterol) oksidasyonunu (serbest radikallerle başlatılan zincirleme bir reaksiyon) durdurma yeteneğine de sahip.
HURMA
Hurma; lif, yağ ve proteini bir arada bulunduran nadir meyvelerden biridir. Hurmada sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, demir, kükürt, fosfor ve klor bulunur. Hurma ayrıca A vitamini, beta-karoten, B1, B2, B3 ve B6 vitaminlerini de içerir.
Hurmanın, kalp ve damar hastalıklarından korunmada etkili rol oynadığı, kansere karşı koruyucu olduğu, boğaz ağrısını kestiği, bronşit, öksürük ve soğuk algınlığı şikayetlerini giderdiği de bilinmektedir. İçerdiği vitamin ve mineraller sayesinde hamilelik döneminin de vazgeçilmezleri arasında yer alır. Yedinci aydan önce her gün bir adet hurma yemek bebek gelişimi için oldukça önemlidir. Ancak yedinci aydan sonra doğuma hazırladığı için kesilmesi gerekir. Tabii bu durum için takip eden doktorunuzun tavsiyesi oldukça önemlidir.
KESTANE
Özellikle kış aylarının vazgeçilmez atıştırmalığı olan kestane, 28 gramında 70'den biraz daha düşük kalori içeren ve düşük yağ oranına sahip (yalnızca 1 gram) tek kuruyemiştir. Narenciye grubunda rastlamaya alışık olduğumuz C vitamini, kestanede de bulunur. Bu özelliğiyle dahil olduğu besin grubunda tektir. Kestane aynı zamanda kandaki kolesterol seviyesini düşürmeye yardımcı diyet lif bakımından zengindir. Faydalarını maksimum düzeye çıkarmak için günde yaklaşık 85 gram kestane tüketmelisiniz.
BRÜKSEL LAHANASI
C vitamini, K vitamini, folat, betakaroten, B6, B1 vitamini ve diyet lifinden oldukça zengindir. Kış aylarında en çok ihtiyaç duyduğumuz vitaminlerin başında gelen C vitamini, Brüksel lahanasında yeter miktarda bulunur. Yapılan araştırmalara göre, 160 gr Brüksel lahanasında günlük C vitamini ihtiyacınızın tamamı bulunur.
KARNABAHAR
C vitamininin çok iyi bir kaynağı olan karnabahar; aynı zamanda folat, B5, B6 vitamini, potasyum, manganez ve omega-3 yağ asidi için de iyi bir kaynaktır. İçeriğindeki bitkisel mikro besin öğeleri sebebiyle kansere karşı koruyucu etki göstermektedir. Prostat, kolorektal ve akciğer kanseri risklerini azaltmaktadır.
BAL KABAĞI
A, C, E, B ve K vitaminleri, lif, demir ve manganez yönünden oldukça zengin olan bal kabağı, ülkemizde şekere adeta bulanarak son derece sağlıksız bir şekilde tüketiliyor. Yapılan araştırmalar, yarım su bardağı balkabağında günlük beta-karoten ihtiyacının tamamının bulunduğunu gösteriyor.
ZENCEFİL
Zencefil, son yıllarda araştırmalara konu olan hem eski, hem de yeni bir gıda maddesi. Hafif acı tadı ve yemeklerde kolaylıkla kullanılamaması sebebiyle bundan birkaç yıl öncesine kadar az sayıda kişi tarafından tanınıyor ve kullanılıyordu. Her geçen gün yeni bir etkisi ispatlanan zencefilin en bilinen faydaları; organlarda oluşan toksin birikimini yıkması ve lenf sistemini temizlemesidir. Zencefilin bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerini araştıran bilim adamları, tüm beden ve sistem için adeta bir bomba etkisinde olduğunu söylüyorlar!
YABAN MERSİNİ
Yaban mersini, bundan sadece birkaç yıl önce ülkemizde -neredeyse- tanınmayan bir meyveydi. Oysa son yıllarda özellikle kuvvetli bir antioksidan kaynağı olması sebebiyle sıklıkla tüketilmeye başlandı. Yaban mersinini taze ve kurutulmuş halde bulmak mümkün ancak kurutulurken şeker ve ayçiçek yağına bulanarak tatlandırıldığı da biliniyor. Elbette bu her marka ve ürün için geçerli değil. Kurutulmuş yaban mersini alırken içindekiler etiketini mutlaka okuyun. Yaban mersini, içerdiği antioksidanlar sebebiyle bağışıklık sistemini kuvvetlendirmeye yarar. Ayrıca yapılan araştırmalar, portakaldan yaklaşık beş kat fazla C vitamini içerdiğini de söylüyor.
YULAF
Zayıflama mücadelesi verenler, günlük diyetlerine mutlaka yulaf ekliyorlar. Yulafın faydalarını araştıran bilim adamları, uzun yaşamın anahtarlarından birinin yulaf olduğunu söylüyorlar. İçerdiği yoğun lif miktarı, kötü kolesterol olarak bilinen LDL seviyesinin düşmesine yardımcı oluyor.
TARÇIN
Tarçının faydalarını soracak olsam eminim birçoğunuz, kan şekerini düzenlemeye yardımcı olduğunu ve diyabetliler tarafından kullanıldığını söylersiniz. Doğru! Tarçının en bilinen faydası budur. Ancak özellikle son yıllarda yapılan araştırmalar, tarçının farklı faydalarını da gün yüzüne çıkarmayı başardı. Tarçın, antienflamatuar ve antioksidan etkisiyle de sağlık gündemindeki yerini aldı. Yapılan araştırmalar, kalp ve kronik hastalık riskini azaltmada yardımcı olduğunu gösterdi. Ayrıca hücre bozulma ve anormal büyümesine karşı da etkili olduğu artık biliniyor. Bu da kanserle savaşta yeni bir umut kaynağımız olduğu anlamına geliyor.