Aslında haberin üzerinden bir haftadan fazla geçti ama yorumumu yazmak için özellikle bekledim, birileri çıkıp bu durumu eleştirecek mi diye. Bildiğim, gördüğüm kadarıyla çıkmadı...
Efendim 'Diva' Bülent Ersoy, bir gece vakti halı almaya karar vermiş. O saatte kapalı olması gereken ünlü Kapalıçarşı'yı açtırmış. Üstelik çarşının içine kadar minibüsüyle girmiş. Gidip bir dükkandan el dokuması ipek halı alıp dönmüş.
Aslında magazin medyası, Ersoy'un bu hallerine alışkındır. Sabaha karşı Nişantaşı'nda kuyumcu açtırıp alışveriş yaptığı çokça haber olmuştur. Ama bu kez durum farklı. Söz konusu olan 'tarihi' bir mekan. Hani şu kiremitlerinin kırıldığını, damına monte edilen çanak anten ve klimalar yüzünden harap hale geldiğini orada çekilen 'James Bond' filmi sayesinde öğrendiğimiz, dünyanın en ünlü alışveriş mekanlarından Kapalıcarşı'mız...
Belli ki alışveriş öncesi medya haberdar edilerek, halıcı kardeşimize de bedavadan reklam jestinde bulunulmuş. Haydi ona da eyvallah diyelim. Malum, Kapalıçarşı esnafı zorda, kepenk indiren indirene... Peki neden Kapalıçarşı'nın kapıları bir gece vakti Diva'ya özel olarak açılmış? 'Rahatça alışveriş edebilsin' diye... Yahu benim bildiğim, devlet başkanlarının eşleri, en ünlü Hollywood yıldızları için bile böyle özel bir 'protokol' uygulanmıyor.
Şu Diva'mızın forsuna bakar mısınız! Allah'tan, Topkapı Sarayı'ndaki Kaşıkçı Elması'nı almaya niyetlenmemiş...