Kamudaki sorununu çözüme kavuşturmak için devlet dairesine her gün giden adamı oradaki memur "Bugün git, yarın gel" diyerek başından savarmış. Ama adam yılmamış ve her gün o daireye gitmeyi sürdürmüş. Memur bu adamı her gün karşısında görmekten bıkmış ve bir gün "Bugün git, gelecek sene gel" demiş. Adamcağız da bu söze karşı "Memur bey, gelecek sene saat kaçta geleyim" diye sormuş.
Aslında bizim sosyo- politik yaşamımızın da bir özeti olabilir bu fıkra...
Yine 1 Mayıs geliyor
"1 Mayıs" geliyor ya... Her yıl olduğu gibi bu yıl da DİSK 1 Mayıs'ı kutlamak üzere Taksim'de gösteri yapmak için İstanbul Valisi Vasip Şahin'e başvurmuş. Görüşme sonrasında açıklama yapan DİSK Başkanı Kani Beko "Taksim bizim için vazgeçilmezdir. Biz, Vali Bey'e görüşlerimizi bildirdik. Ancak vali beyden çok da olumlu bir sonuç alamadık" demiş.
Oysa bu görüşmeden önce de Vali Şahin'in Taksim'e ilişkin tutumunu herkes bilmiyor muydu? Nitekim Vali bu tutumunu şu cümlelerle daha önce de açıklamamış mıydı?
Taksim olmaz...
"- Bizim bu konudaki tavrımız nettir. Taksim bugün itibarıyla toplantı ve gösteri yürüyüşlerine kapalı bir alandır. Dolayısıyla Taksim'de 1 Mayıs kutlaması şu an için mümkün değildir."
Hayat fıkradaki gibi olsaydı Vali, DİSK Başkanı'na "Bugün git, gelecek sene 1 Mayıs öncesinde gel" derdi... DİSK Başkanı da "Saat kaçta geleyim" diye sorardı...
ABD ve PKK
Bir başka garip durum da, PKK'lı Cemil Bayık'ın BBC'ye yaptığı açıklamalar dolayısıyla haberlere yansıdı. Bayık, BBC muhabirinin "Kerkük'te görüştüğümüz PKK komutanları 'Koalisyon güçleri'yle dolaylı temasları olduğunu söyledi, bu doğru mu" sorusuna şu cevabı vermiş:
"Dolaylıdan da öte direkt de sayılabilir. Çünkü bizim güçlerimizin IŞİD'le nasıl mücadele ettiğini dünya âlem biliyor. Koalisyon güçlerinden gizli mücadele yürütülmedi. Zaman zaman görüşmeler bile olmuştur. IŞİD'e karşı mücadele eden, gerillayla iletişime geçmek zorunda."
Hangi Amerika?
Bayık, BBC muhabirinin bu temasla ABD'den mi bahsettiği sorusuna, "Amerika'dan da, İngiltere'den de... Koalisyon güçlerini temsil eden esas Amerika'dır tabii" cevabını vermiş. Kendinizi bir PKK yöneticisinin yerine koyun... Eğer bir ABD'li yetkili ile görüşseniz ilk olarak "Liderimiz Öcalan'ı Kenya'da yakalayıp neden Türkiye'ye teslim ettiniz" diye sormaz mıydınız?