Hukuku çiğnemenin müeyyidesi "Ceza"dır... İlahi inanç sistemlerinde kuralları çiğnemenin müeyyidesi, sonsuz âlemde eziyete mahkûm olmaktır... Ahlak kurallarını çiğneyenlerin müeyyidesi de, toplumdan dışlanmaktır.
Peki demokratik siyasetin kuralları, hangi durumda "Müeyyide" kavramını gündeme getirir?
Bu soruya verilecek en kısa cevap "Başarısızlık" değil midir?
Başarının ölçüsü
Demokrasinin egemen olduğu bir toplumda siyasi partiler seçmenden oy alıp iktidar olmak için vardırlar... Bu partileri yöneten liderler mesajlarını topluma iletip, seçmenleri inandırdıkları oranda başarılı olurlar.
Eğer bir parti seçimlerden sürekli yenik çıkarsa ve hiçbir zaman iktidara aday olamayacağı anlaşılırsa, o parti siyasi kulüp olmaktan öteye bir anlam taşımaz. O partiyi yönetenler de dar bir çevrede, "Dostlar alışverişte görsün" misali sözde siyasi faaliyet sürdürürler.
Lider iyi ama...
Demokratik siyaset sisteminde başarısızlığın müeyyidesi, öncelikle seçim kazanamayacakları anlaşılan liderlerin değiştirilmesi şeklinde belirlenmiştir.
Ama demokratik siyaseti gecikerek benimsemiş ülkelerde, "Lider çok iyi ama çevresi iyi değil" denilerek, ezik liderler başta tutulur ve her yenilgiden sonra bunların çevresi değiştirilir.
Şirket bile batar
Bu model sermayesi bir kişiye ait olan aile şirketleri için belki geçerli olabilir. O şirket başarısız olsa da, son söz sermaye sahibinin olduğu için yöneticiler değiştirilerek sorun unutturulabilir. Gerçi bu yaklaşımın sonu da, o şirketin iflasa sürüklenmesidir. Her aldığı karar yanlış olan bir patron eğer şirketin yönetimini profesyonellere devretmezse, sonunda o şirketin sermayesi kediye yüklenmez mi?
Bir siyasi partinin mülkiyetinin bir kişiye ait olması ise mümkün değildir. Başarısızlığın müeyyidesi, öncelikle lider değiştirilerek ödenir.
Sadece konuşurlar
Ancak Türkiye'de siyasi partilerin yapısı, kanunla da "Değiştirilemez lider" olgusunu yerleşik hale gelmiştir. Bu durumun sonuçlarını siyasi hayatımızda "Sürekli konuşan ama hiç seçim kazanamayan liderler" görüntüsü içinde izlemiyor muyuz?
Kısacası Türkiye siyasetinin en büyük sorunlarından biri de, ezik liderlerini değiştiremeyen ve bu yüzden iktidara alternatif olamayan muhalefet partilerinin varlığı değil midir?