Bugün dünyada "Sevgililer Günü"ymüş... Dünya gerçekten sevgi ile dolu olsaydı, bu konuda o kadar çok yazacak şey bulunurdu ki? Mesela iki insanın bir arada olmaları mutlaka aralarındaki "Sevgi"nin varlığını da kanıtlar mı? Bu gibi durumlarda hep rahmetli tiyatro sanatçısı İsmet Ay'ın annesini hatırlarım... Bir düğünde gelinle damada "Bir yastıkta kocasınlar" diyenleri İsmet Ay'ın annesi terslemiş, "Bir yastıkta kocamak kolaydır. Zor olan bir yastıkta aynı rüyayı görmektir" demiş.
Birliktelikleri dünya gazetelerinin manşetlerine çıkanların bir yastıkta aynı rüyayı göremedikleri zaman ne kadar kolay ayrıldıklarını hep izlemiyor muyuz? Aktör George Clooney ile Amal Alamuddin'in geçen eylülde Venedik'teki görkemli düğünlerinin üzerinden altı ay geçmeden ayrılık haberleri de böyle gelmedi mi?
Bu kadarı çok fazla
Neyse... Bırakalım Sevgililer Günü üzerinde çeşitleme yapmayı... Okuduğunuzda "Pes artık, bu kadarı da çok fazla" dedirten haberleri hatırlayın.
Örneğin kendilerini "Dini Cemaat" olarak sunan ve devlet içinde yargıyı ve polisi ele geçirip rakip olarak gördükleri kişileri tutuklatan, gizli dinlemeler yapan suç örgütlerinin sözde imamlarının "Türkiye'de demokrasi tehlikede" diyerek Amerikan medyasına ve yasama organına Türkiye'yi şikâyet ettiklerini öğrenince, "Pes artık, bu kadarı da çok fazla" demez misiniz?
Bakarsınız bir gün "Pensilvanya Örgütü"nün "Kâinat İmamı"nın ABD Kongresi'nin birleşik oturumunda konuşma yapacağını da öğreniriz haberlerden. "Olur mu" demeyin sakın. İsrail Başbakanı Netanyahu, Başkan Obama'nın tepki göstermesine ve Demokratların boykotuna rağmen, bu konuşmayı yapmıyor mu?
Aklı zorlayan durumlar
Ya da "Hepimiz Çarliyiz" diyerek Paris katliamı dolayısıyla Müslümanları tümden terörist ilan edenlerin, Amerika'da üç Müslüman genç katledildiğinde dut yemiş bülbüle dönmeleri sizi şaşırtmaz mı? Ama bu tür akıl dışılıkları da aşan gelişmeleri içeren haberler bitmez ki...
Hatırlar mısınız? 2012'de Norveç'in başkenti Oslo'da sabah saatlerinde bir otomobilde patlayan bomba 8 kişinin ölümüne sebep olmuştu. Daha sonra da deniz kıyısındaki bir tatil kampındaki öğrencileri hedef alan otomatik tüfekli bir adam 69 çocuğu vurarak öldürmüştü. Bombayı patlatan da, çocukları vuran da Anders Breivik adında bir adamdı. Breivik yakalandı, yargılandı ve 22 yıl ağır hapse mahkûm oldu.
Durdurun dünyayı
Breivik, cezaevinden yazdığı mektuplarla teröre ve aşırı şiddete dayalı bir örgüt kurmaya çalıştığı için, dış dünya ile haberleşmesi de engellendi. İşte bu adam Norveç devletine "Avrupa İnsan Haklar Sözleşmesi ihlal ediliyor" gerekçesiyle dava açmış. Çünkü cezaevinde bir hücrede tek başına tutuluyor ve haberleşme özgürlüğü de kısıtlanıyormuş. Ayrıca "Playstation" oyun aygıtının yeni sürümü verilmediği için de açlık grevi başlatmış.
Bu gibi durumlarda ne yapabilirsiniz? "Durdurun dünyayı, inecek var" demek mümkün müdür?