Siyaset ve düşünce alanında sadece "Yeni Türkiye" gerçeği yok ki. "Bilişim Çağı" ile birlikte gelen bir "Yeni Dünya" da var... İnsanlığın tarihinde dolaşırken bilginin eksik olduğu durumlarda siyasetin de, düşüncenin de dar alanlarda dolaşmak zorunda olduğunu hep görmedik mi? Çünkü bilinmeyenleri ya yok sayarız ya da bunlardan ürkeriz.
İnsanlığın binlerce yılı, bilginin sınırlarını zorlamakla ve sahip olunan bilginin bu bilgiye sahip olanlar tarafından saklanması ile geçti. İçinde bulunduğumuz "Bilişim Çağı" ise, bilginin bütün insanlık tarafından paylaşılması anlamını taşıyor.
Zamanın hızlanması
Bu çağın bir diğer önemli özelliği de, zamanın hızlanmış olmasıdır. Bir buluş geçen yüzyıllarda insanlığın bir çağını açar, bir başkası da o çağı kapatıp yenisini başlatırdı. "Ateş" Demir Çağı'nı, "Buhar"
Endüstri Çağı'nı başlatmadı mı? Bilişim Çağı'nda ise, sayısız buluşlar karşılıklı etkilenim içinde yeni buluşların yolunu açıyor.
Disiplinler arası bilim dalları eskiden olsa devrim sayılacak buluşları, her alanda günlük hayatın öğeleri haline getiriyor.
Bilgi paylaşımı
Son dönemde akıllı cep telefonlarına sahip olanların sayısının, Graham Bell'in telli telefonunun tüm dünyada 100 yılda ulaştığı abone sayısından daha fazla olduğunu biliyoruz. Eskiden ancak yılda bir yapılan tıp kongrelerinde buluşabilen araştırmacıların birbirleri ile paylaştıkları bilgiler, şimdi internetle her dakika paylaşılıyor.
Amansız hastalıklara karşı uygulanan ilaçların etkileri ve yan etkileri, global ölçekteki istatistiklerle hemen ölçülebiliyor.
Değişmeyenler
Bilişim Çağı'nın getirdiği hızlı değişime karşı, değişmeyenler de az değil. Her ülkede yoksul kesimler de, eğitimden paylarını alamayan kitleler de bulunmakta. İnsanlık hâlâ yolsuzluklarla, kokuşmuşlukla olduğu gibi, terörizmle, hukuksuzlukla, şiddetle, açlıkla, ırkçılıkla da karşı karşıya. Ama aynı insanlık, bir yandan uzayda yeni alanları arıyor, bir yandan da dünyanın çözümsüz gibi görünen sorunlarına çözümler üretiyor.
Saplantısız olmak
Her ülkede dünyanın seçkinleri olan, milliyetlerin ve coğrafyaların üzerindeki "Global vatandaşlar" da var. Sonuçta "Gelişmiş dünya"nın veya "Büyük insanlık"ın içinde yer almak, eskisinden daha kolay. Çünkü "Bilgi" herkese, her topluma, her coğrafyaya açık şimdi...
Gerçekleşmeleri Batı'nın yüzlerce yılını alan "Aydınlanma" gibi süreçlerin sonuçlarına, çok kısa sürede ulaşabilir ve bunlara sahip olabiliriz. Bunun için dünyaya ve bilgiye açık, önyargısız ve saplantısız, özgürlükçü ve hoşgörülü olmak gerekiyor.
"Yeni Dünya"yı anlamak
Bunun için tabuları yıkacak kadar cesur, dünyanın en ileri çizgilerini bile kendi ülkeleri için yetersiz gören, halklarına güvenen vizyoner siyasetçilerin yeni ufuklar açmak konusunda birbirleri ile yarışmaları gerekiyor. Aynı şekilde mevcut tüm bilgilerin kitaplıklarda bulunduğunu, üniversitenin ise bu bilgileri tartışıp yeni bilgilerin üretilmesi mekânı olduğu bilincine sahip bilim ve düşünce adamlarına ihtiyaç var şimdi.
Kısacası ülkenin ve toplumun siyaset ve düşünce hayatında rol alanların, "Yeni Türkiye" kadar "Yeni Dünya"yı da doğru algılamaları gerekiyor.