Kendi toplumunuzu, halkınızın eğilimlerini, inançlarını, siyasi tercihlerini beğenmiyorsanız... Kendinizi onlardan farklı ve üstün görüyorsanız, üzülmeyin. Ülkenizde azınlıkta olsanız da, siz ve mahalleliniz dünyada yalnız değilsiniz... Türkiye dışındaki dünyada da sizin gibi olanlar var. Sizin "Yerli düşmanlığı"nız dışarıda da "Yabancı düşmanlığı" zemininde devam ediyor.
Avrupa'nın da faşistleri, militaristleri, kökten dincileri, Hıristiyan mukaddesatçıları, ırkçıları fazlasıyla mevcut... Sizin Türk demokrasisi ve İslam dini üzerindeki düşüncelerinizin benzerlerini, bazı Avrupalılar da başka mekânlardan ama aynen seslendirmiyor mu?
Geçen yıllardan birinde BBC'nin internet sitesindeki "Forum"a Türkiye'nin AB üyesi olması ihtimaline yorum gönderenlerden bazılarının neler dediklerini, bilgisayarımın belleğine almıştım.
Türkiye'ye hayır!
Üç tanesini özetleyerek hatırlatayım:
Türkiye'nin Suriye'den Irak ve İran'a uzanan sınırları elek gibi. Bent kapakları açılınca akış bir daha kesilemez. Türkiye'nin üyeliğinden sonra İran gelir ki onlar da Arap değil. Aynı şey Irak ve Suriye için de geçerli. Bir çizgi çekmek gerek. Peter Erlangen, Almanya
Ağır insan hakları ihlalleri (işkence, yargısız infaz, 'kayıplar'), etnik temizlik (Kürt ve Ermenilere karşı), dini baskı, tüm sınırlarda sorunlar, yoğun bir askeri yapı, yoksulluk ve hükümetin büyük borçları... Evet, AB Türkiye'yi almalı (tabii başına ciddi dertler sarmak istiyorsa). Aris Beligiannis, Selanik, Yunanistan
Türkiye'nin AB'ye katılmasına izin vermek feci bir hata olur. AB ülkelerinin Müslüman Türkiye ile ne kültür ne de din açısından ortak bir yanı var. Türkiye kendisini modern hoşgörülü, laik bir toplum olarak yansıtmaya çalışıyor. Bence bu AB'ye girince düşecek bir maske. Paul Bastier, Windermere, İngiltere
Yalnız değilsiniz
Gerçekten ülkeniz Türkiye'ye ve halkınızın çoğunluğuna karşı beslediğiniz olumsuz düşüncelerinizi hatırlayıp, yalnız olduğunuzu zannetmeyin. Türkiye dışında da sizin gibi olanlar var. Bence onlarla birleşip iletişime girin... Nefretinizden ve korkunuzdan başka kaybedecek neyiniz var ki?
Bu süreçte bırakın içeriyle uğraşmayı. Bunu yapan benzerleriniz zaten fazlasıyla var. Halktan oy almayı başaramayan muhalefet partileri bile siyaset yaptıklarını zannederek, kendi bindikleri dalı kesmeye çalışmıyorlar mı? "Seçilmişlik" ve "Demokratik meşruiyet" olgularına saygı göstermek yerine, hakaret ve iftiralarla, seçilmişlere laf yetiştirmekten başka ne yapıyorlar ki?
Dışarıya dönün
Siz dışarıya dönün... Gerek dış medyaya, gerek sosyal medyaya ülkenizi jurnal edin, kötüleyin. Dünyadaki bütün yanlışlıkların Türkiye'den kaynaklandığını anlatın... Terörün her türünün üretim merkezinin Türkiye olduğunu, iyi insanların Türkiye'de barınamadıklarını, en iyilerin de Pensilvanya'ya falan sığındıklarını yazın, söyleyin...
Sonuçta kendi toplumunuza ve ülkenize karşı beslediğiniz nefretinizden ve kininizden başka kaybedecek neyiniz var ki?