Herkes yalan söyler... Bazıları kendi söylediği yalanlara da inanmaz mı? Mesela Amerikan sinemasının ünlü yıldızı Al Pacino "Ben yalan söylesem de, bu mutlaka bir gerçeği yansıtır" diyordu bir söyleşisinde.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu "Biz iktidar olunca Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı ODTÜ'ye devredeceğiz" dediği zaman, acaba bu söylediklerinin gerçek olacağına kendisi inanıyor muydu?
Mesela şöyle deseydi, daha doğru söylemiş olmaz mıydı?
- Biz CHP'nin görkemli Genel Merkez binasını ODTÜ'ye devredip, daha küçük bir binaya kiracı olarak geçeceğiz. Şimdiki Genel Merkez binasında birbirimizle kavga etmekten ve durmadan kurultay kararı almaktan başka bir şey yapamıyoruz.
Yalanlar yazılı hale geldiği zaman daha ciddi sonuçlar doğurur. Örneğin yalanlarla sütunlarını dolduran medya, ülkelerin arasını açabilir.
Putin ve Erdoğan
Buna son bir örnek önümüzde... Rusya Federasyonu Başkanı Putin'in yaptığı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan "Demagog diktatör" şeklinde söz ettiği iddia olunan ve "AWDnews" portalında yayınlanan haber hakkında Rusya Dışişleri Bakanlığı öfkeli bir açıklama yaptı.
İddianın sahte bilgi propagandası olduğunu ve gerçeklerle bağdaşmadığını vurgulayan Rus Dışişleri, "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Valday'da yaptığı konuşma, devlet televizyonlarından canlı olarak verildi, tüm metin virgülüne kadar yayınlandı. AWDnews portalında yayınlanan haberi yazanlar, Putin'in Valday'da hangi tarihte konuştuğuna bile bakmadan, aceleyle dışarıdan verilen bu 'Siparişleri' yerine getirmiş" ifadelerini kullandı.
Yalan siparişçileri
Rusya Dışişleri Bakanlığı bu tür "Ahlaksız" girişimlerin Rusya ve Türkiye arasındaki karşılıklı çıkar ve güvene dayalı ortaklık ilişkilerinin gelişimine balta vurmayı hedeflediğini belirtti. Açıklamada, "Bu provokasyonu sipariş edenler ve yerine getirenler amaçlarına ulaşamadıklarını bilmeli. Kimse onlara inanmadı" denildi.
Acaba bu provokasyonu icra eden yalancıların arkasında, Suriye'nin Esad'ı mı, yoksa Türkiye'deki Esadçılar mı vardı? Neyse... Bizim dilimizdeki özdeyişe inanmak ve tüm yalancıların mumunun yatsıda sönmesini beklemek, galiba en doğru tutum olacaktır.
Yalanlar biter mi?
Ama siyaset dışı yalanların tükenmesini beklemek de bir hayaldir... Çok sık söylenen insani yalanlardan bazılarını hatırlayalım mı?
Karım beni hiç anlamıyor. Çok yalnızım./ Sigaranın dumanını içime çekmem ki./ Söz konusu olan para değil. Bu bir prensip meselesi./ Tabii ki seni seviyorum./ Direksiyona geçmeden önce, sadece bir kadeh içtim memur bey./ Bizim zamanımızda, gençler saygılıydı./ Korkma... Benim köpeğim şimdiye kadar kimseyi ısırmadı./ İleride mutlaka boşanacağım./ En azından ileride arkadaş kalabiliriz./ Biz sizi ararız.