Meğer Suriye'de Esad rejiminin bir de "Ulusal Uzlaşı Bakanı" varmış... (Minister of State for National Reconciliation Affairs)
Belki duymuşsunuzdur...
Sovyet İmparatorluğu'nun Doğu Avrupa'ya egemen olduğu ve Demir Perde ülkelerinin NATO'ya karşı Varşova Paktı'nı, Ortak Pazar'a karşı da COMECON'u kurdukları yıllarda, Çekoslovakya hükümeti bir "Deniz Ticaret Bakanlığı" kurmuş. Moskova buna hemen itiraz etmiş...
COMECON Genel Sekreteri "Sizin deniziniz yok. Deniz Ticaret Bakanlığı kuramazsınız" diye uyarmış Prag'ı...
Çekoslovakya Dışişleri Bakanlığı bu uyarıya karşı "Ama Sovyetler Birliği'nde Adalet Bakanlığı, Bulgaristan'da da Kültür Bakanlığı var" diye cevap vermiş...
Evet... Demek Suriye'de de bir "Ulusal Uzlaşı Bakanlığı" varmış.
Göz doktoru da olan Ali Haydar adındaki bu Uzlaşı Bakanı Şam üniversitesindeyken Beşar Esad'ın sınıf arkadaşıymış. "Uzlaşı" kavramının gözünün çıkartıldığı bugünün Suriye'sinde, Ali Haydar herhalde Esad yönetiminin en başarılı bakanıdır... Ve herhalde bu bakanlığın girişindeki duvarda "Ya uzlaş, ya öl, ya da terk et" sloganı yazılıdır.
O da Türkiye'ye öfkeli
Ulusal uzlaşı konusunda dünyaya örnek olması gereken yöntemlerin uygulandığı, zehirli gazların, varil bombalarının uzlaşmak amacıyla Suriye vatandaşlarına sunulduğu bu ülkenin Uzlaşma Bakanı Ali Haydar, Erbil'den yayın yapan Kürt televizyon kanalı "Rudaw"a verdiği demeçte Suriye savaş uçaklarının IŞİD'in kuşatması altındaki Kobani'ye yardım etmediklerinin nedeni olarak Türkiye'yi göstermiş.
Haydar "Türk hükümeti ile bir açmaz yaşıyoruz, bu yüzden bizim hava kuvvetlerimiz sınırlarına yakın bölgede uçamıyor" demiş ve Türkiye'nin bir defa sınıra fazla yaklaşan bir Suriye uçağını düşürdüğünü söylemiş...
Bu Uzlaşı Bakanı'nın medyaya yansıyan açıklamaları arasında şu sözler de var:
"- ABD şu ana kadar Suriye halkının düşmanı oldu. ABD'nin hedef ve stratejileri değişmedi, dolayısıyla bizim halen düşmanımız.
Türkiye'nin pozisyonu sorgulanamaz bile...
Krizin başından beri kınadık.
Şu anda Türkiye ile savaş halindeyiz. Herkes de bunu biliyor."
Savaş halindeymişiz
Sadece Türkiye'de 1.5 milyon Suriyeli sığınmacının bulunduğu, Ürdün ve Lübnan'daki sığınmacılarla birlikte 4 milyon Suriyelinin kendi ülkelerinin yönetimi ile "Öldürülerek uzlaşmak" yerine, gurbetçi olmayı yeğ tuttuklarını da herkes biliyor.
Ve meğer Suriye ile Türkiye savaş halindeymiş...
Acaba göz doktoru da olan bu Ali Haydar'ı PKK'nın önerdiği "3'üncü Göz" konumunda bizim "Çözüm Süreci"ne mi alsak? Bu kişinin bakanlığının benimsediği ve uyguladığı uzlaşı metotları, herhalde PKK'yı tatmin eder.
Böylesine uzlaşmacı siyasetçilere sahip olmadığımız için Türkiye iç barışı sağlamak konusunda, Suriye gibi başarılı olamıyor.