Pazar notları:
Stres... Ancak bu kadar yalandan bir kavram olabilir ve bir yalan ancak bu kadar işe yarayabilir. Hem kendinize hem de başkalarına söylediğiniz yalanların, yanlış seçimlerinizin, mecburi mutsuzluklarınızın, kötü ilişkilerinizin üzerine kapattığınız yara bandı!
***
Stres altındasınız...
Sorunca, böyle diyorsunuz.
Anlatırken yüzünüz buruşuyor.
Yukarıdan bir şey sanki üzerinize bastırıyor, eziyormuş gibi. Ya da şu endişe, hayal kırıklığı, depresyon türünden şeyler... Hep başa geliyorlar!
Yukarıdan düşer gibi... İyi de o
zaman "
yer"inizi değiştirseniz, diyorum.
Orada durmasanız artık! Dünyaya, hayata ve kendinize bakıp anlam verdiğiniz "
yer"den söz ediyorum.
***
Garip şey...
Hangi eve gitsem baş köşede bir tansiyon aleti duruyor. Hatta
instagramda bile rastladım; gencecik
insanlar birbirlerinin tansiyonunu
ölçerken çekilmiş fotoğraflarını
koymuşlar. Azıcık artmış
veya düşmüş bir
tansiyon bir
tür rozet gibi yakaya takılıyor.
Rozetin üzerinde "
bana ilgi göster" yazıyor veya "
beni rahat bırak!" Tansiyonlar ölçülünce
rahatlanıyor. İçimizde bir
ses "bak işte, dünyada, bende,
hayatımda değil, kan basıncımda
bir sorun var" diye sesleniyor
etrafına.
Nasıl da rahatsız bir rahatlama!
***
Korkuyu görüp korkağı işaret etmenin gizli bir heyecanı
vardır. Ortak bir hastalıktan
söz etmenin hazzını taşır.
Cesur ise önce küçümsenir, sonra yalnız
bırakılır, ki böylece cesaret
görünmez kılınsın,
unutulsun.
***
Cesur kişinin aslında korkusunun üzerine yürüyen bir korkak olduğunu anlatan sayısız tez var. Bu iddiaların
hepsi de şu gerçeği itiraf etmekten kaçınır: Doğru!
Cesur da korkar.
Bir saniyeliğine, birkaç saatliğine ya da bir ömür boyu Hak'tan korkan kişidir cesur... Ama
daha fazla Hollywood filmi ve
TV dizisi izlemeye devam edersek,
zalimlerin ve çılgınların cesur olduğunu sanmaya başlayacağız,
bunları konuşmanın
bile anlamı kalmayacak.
***
Modern insan, baştan aşağı hayal kırıklığıdır. Çünkü kendini bir
"şey" sanmıştır!
***
Söyleyip duruyorum:
Sevgiye çok ağırlık verdik, kız kardeşi sevinci unuttuk. Sevinç duygusuyla aramız bozuk.
Birbirimizle aramızın bozuk olması da bundan...
***
KISA BİR ARA
Sevgili okurlar geçenlerdeki ara verişim fizyolojik/ tıbbi bir zorunluluktu. Fakat bu kez yıllık iznimin bir bölümünü kullanmak üzere ayrılıyorum. Nasipse Cumartesi yine bu köşede buluşacağız.