Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Nefret hipnozuna karşı durmak!

Bir süredir Türkiye üzerinde karanlık bir bulut dolaşıyor.
Toplu hipnoz sanki... İyi çalışılmış, sabırla uygulanan bir "zihin kontrol" ve imaj süreci...
Bir stratejisi var.
Buna "politikleştirilmiş nefret stratejisi" demek doğru olabilir.
Bunun için toplumsal ve siyasal muhalefetin karakter değiştirip duygusal bir tepkiye dönüşmesi gerekiyordu.
Bu bir ölçüde başarıldı.
Nefret duygusu Erdoğan ve Erdoğan'ı sevenler üzerinde odaklanarak yoğunlaştırıldı. Şimdi toplumun bütün kesimlerine yayılsın isteniyor.
Seçim sonrasının asıl tatsız yanı koalisyon mecburiyeti değil, bu tablodur.
Birbirindeki farkları yüce gönüllülükle kabullenen bir toplum yerine birbirine diş bileyen bir toplum tablosu.

***

Oysa bilmek gerekir ki...
Kırgınlıklar ezikliğe, yoksunluklar hasete, hatalar suça dönüştüğünde...
"Ah, ne halt ettik biz!" diye dövünmek kâr etmez, geç kalınmıştır.
O yüzden sadece siyasetçiler düzeyinde değil, sıradan vatandaşlar olarak da "ergen ruhlu siyaset" diline derhal son vermemiz gerekiyor.
Söylemesi kadar kolay mı bunu yapmak?
Hayır! Çok zor.
Hatta belki de Y Kuşağı gençlerinin geyik ve haset arasında gidip geldiği Twitter gibi sosyal medya alanlarından çekilmek ve onları kendi oyun havuzlarında oynamaya bırakmak gerekiyor.
Yapabilir miyiz? Hayır!
Ama işte o noktada oyuna geliyor; onlarla didiştikçe içimizdeki berbat duyguları kontrol etmekte zorlanıyoruz.
Misaller var.
Dün alınlarından öptükleri seçmeni şimdi tıpkı "beyazlar" gibi nankörlük veya budalalıkla suçlamaya kalkan "esmerler" mesela...
Oysa tuzak tam da bu işte!
İçine düşmemizi istedikleri pis çukur bu!
***

Aklı başında ve kalbi gümbür gümbür atanlar hiç şüphesiz bu hipnoza tabii olmaktan kurtulacaklardır.
Şöyle bir aklanıp paklanıp ayılmak yeterlidir.
Sosyal ve siyasal bakımdan bu ne demektir?
Dahası kendi duygusal dünyamızda nasıl bir mana taşır?
Cevabı özet olarak söyleyeyim...
Ayılmak, alçak duygulara kapıyı kapatıp yoluna gitmektir.
Nefretlerimizi öncelik sırasından çıkartıp sevdiklerimizi öne koymaktır.
Yolu ve yönü düşmanlar değil, gayeler çizer.
(NOT: Maruz kaldığımız toplu hipnoz hakkında önümüzdeki günler yazmayı sürdüreceğim.)

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA