AK Partililer didişmeden, itişmeden seçimin sonuçlarını tartışmaya başlayacaksa...
Büyüteci Cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen öncesine ve seçimden sonra gelen sürece tutmalıdır.
Bugünkü sonuçlar kıyaslanacaksa...
Bambaşka bir konjonktürde gerçekleşen 2011 seçimlerinden çok muhalefetin tıpkı bugünkü gibi iç ve dış destekçileriyle birlikte cepheleşme stratejisi izlediği Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle kıyaslanmalı...
Bir yıldan az bir zaman geçti ve kayıp fazla.
O halde, ilk iş olarak Erdoğan'ın aldığı oyların neden ve nasıl AK Parti tarafından (moda deyimle) konsolide edilemediği sorgulanmalı.
***
Böyle bir sorgulama için iki noktanın altını çizmek isterim.
Bir... Erdoğan, cumhurbaşkanlığına yürürken partisi zaman zaman durgun, zaman zaman şaşkın bir hal içindeydi. Hatta kıran kırana bir seçim sürecinde Erdoğan'ın yapayalnız mücadele ettiği duygusuna kapıldığımız zamanlar bile oldu.
O koşullarda dahi yüzde elliyi geçerek kazandıysa...
Demek ki, Erdoğan'ın "
söz"ünün ve
reform vizyonunun
ikna ediciliği çok yüksekmiş.
Şimdi o zirveden 11 puan aşağı düşüldüyse...
Her şeyden önce AK Parti için geçen zaman içinde ciddi bir "
ikna" problemi yaşanmış demektir.
Bunun nedeni, niçini, nasılı sorgulanmalıdır.
***
İki... Sorsanız, çok kişi "
politikada ekonomi birincil önemdedir" diyecektir.
Öyle midir, emin değilim. Bana göre, ortada bir ekonomik kriz yoksa,
seçmenin dünya ve hayat tasavvuru daha önde gelir.
Fakat problem şudur:
Politikacılar parti içi manevralara veya rakiplere laf yetiştirmeye çalışırken ekonomiyi "
akışa bırakmak" gibi feci bir
hataya saplanırlar.
Seçmen hamleler ve yenilenmeler beklerken iktidar politikacıları ekonomiye yeni dokunuşlar konusunda çekingenleşir.
Oysa ekonomi kalkınma projelerinden ibaret değildir, herkese tek tek ve derinden dokunan bir gündelik hayat gerçeğidir.
Kanaatim o ki,
AK Parti yönetimi 7 Haziran'a böyle bir hatayla girdi. Yani ekonomik vizyonunu değiştirmeyi sürekli erteledi.
***
Gelelim diğer noktalara...
Daha önce
AK Parti'ye oy veren Kürtlerin bir bölümünün oylarını çektiği görülüyor.
Bunun birinci nedeni
Kobani konusundaki yaklaşımın Kürt kamuoyuna doğru anlatıp ikna edilemediği gerçeğidir.
Bir de "
millilik meselesi" var.
Seçim boyunca hak ettiği vurguya kavuşamadı.
Fakat kim inkâr edebilir ki, seçim sonuçlarına
New York Times ve Guardian da el ovuşturuyor.
Esed, Sisi ve onları sevenler çok mutlular.
Bana kalırsa, gelecek seçimin iki ekseni şimdiden belli olmuştur.
Bir... Yeni anayasa...
İki... Milli olmak ya da olmamak!