Neymiş? Bizim seçmen ille de eve giren paraya, ille de gündelik hayatıyla ilgili partilerin vaatlerine bakar, öyle oy atarmış!
Neymiş?
Saflaşmanın ideolojik olduğu 2000'lerin ilk on yılı bitmiş, inançlar siyasal önemini yitirmiş...
Artık bütün seçmenler gündelik hayatta eline ne geçtiğine bakıyormuş...
Kamuoyu araştırmacısı veya sosyal bilimci olarak televizyonlara çıkıp durmaksızın bunları söyleyen tipler var, biliyorsunuz.
Söylediklerine kendileri bile inanmıyor ama siyasi dileklerini araştırma sonucuymuş gibi aktarırlarsa bize yutturacaklarını sanıyorlar.
Seçim gelip geçer de bunlar da susar diye 8 Haziran gününü iple çekiyordum.
Sonra fark ettim ki, bu basbayağı saflık.
Aynı samimiyetsiz mantık, aynı siyasi hesapçılıkla bu kez de seçin sonuçlarını yorumlayacaklar.
Hem de aylar boyu...
***
Örnek bu ya...
Söz konusu arkadaşları toplayıp hepsine
Amerikan seçimlerini yorumlayın deseniz...
Seçmenlerin doğrudan vekillerini değil, vekilleri seçecek "
seçkinler"i seçtiği ve iki partili rutine hapsolmuş o garip demokrasiyi hani...
Hepsi ağız birliği etmişçesine
Cumhuriyetçi seçmenin katı ideolojik özelliklerinden falan bahsederler, değil mi?
Danimarka seçimlerini bile sorsanız...
Seçmenin artık özellikle yabancı düşmanlığına dayalı ideolojik rüzgârlardan etkilenmeye başladığını anlatacaklardır.
Fakat konu bizim seçimlere gelince, bunların bakışı birden değişiyor. Seçmenin ideolojik tercihinden söz etmek ve bunu ciddiye almak bir tür "
banallik" oluveriyor.
Tabii 15 yıldır cebine, işine, işsizliğine, yerel yönetim facialarına bakmadan
inatla ideolojik çerçevede oy vermeye devam eden CHP seçmeni hariç! Onların ideolojisi sayılmıyor!
***
Medyada "
kim daha fazla zam verirse o kazanır" havasını pompalayan bu "
akıl"ın temsilcilerinin "
ideoloji" diyerek aslında neyi kastettiğini bilmeyen mi var?
Banal buldukları, artık devrinin geçtiğini söyledikleri şey ideoloji falan değil.
Dindarlığın, dünyaya ve hayata inançlarının penceresinden bakışın oy tercihi üzerindeki etkisini kastediyorlar.
Buna gıcıklar işte!
Böyle bir sosyolojik gerçeğin varlığını düşünmeye bile tahammül edemiyor, hastalanıyorlar.
"
Seçmen davranışı şöyledir, böyledir" diye bin dereden su getirmeye çalışmaları bundan...