Tarihsel olarak yüzümüzü Batı'ya döndüğümüzden beri...
Gocunmadan söyleyelim; Batı'da olmayı şiddetle istediğimizden beri...
İçimizdeki huzursuzluk dinmiyor.
Zihnimize prangalar vuran; kimi zaman başımızı döndüren, kimi zaman midemizi bulandıran bu "sevgili"den kurtulabilmek ne kelime!
Makul ve sakin bir ilişki için çıkar yol arıyoruz, o da olmuyor.
Bu sefer hayal kurmaya başlıyoruz: Bizi parmağında oynatan ama yanına sokmayan Avrupa acaba günün birinde kendi kendini mahvederse bu zillet sona erer mi?

***
Solcularımız öteden beri "Avrupa'da faşizm yükseliyor, yakında tamamını ele geçirecek!" diye ısrar edip o vakti bekliyor.
Muhafazakârlar da her kriz döneminde sevince kapılıyor: "Avrupa batacak, batıyor, az kaldı!"
Gençler şimdi medyada karşılaştıkları bu türden tezleri yeni sanabilirler.
Oysa yeni yetmeliğimden hatırlarım: Bir yandan Avrupa'nın çok yakında batacağına inanırken, öte yandan da ekonomisine güç katmak üzere trenler dolusu işçi gönderirdik.
Hep öyledir! Sonunda bir bakarız ki, Avrupalı yine "güzel insan" olmuş; yine ırkçılık, faşistlik başkalarına kalmış!
Yani bunları bilelim de, Avrupa'nın güncel krizini öyle tartışmaya başlayalım.
***
Hem söyleyin bakalım, elbette AB var ama tek bir Avrupa var mı?
Sonunda ortaya çıkan şu...
Meğer ortak para, tek merkez bankası, bağlayıcı yasalar vesaireyle "ruhsal birlik" sağlanamıyormuş...
Meğer Kuzeyli Avrupa'yla Akdeniz Avrupası'nın arası çok açıkmış da, ekonomik refah bunu gizliyormuş...
1983'te Avrupa Komisyonu bildirgesinde "Avrupa kültürü, mimarisi, dili, inancı ve iklimiyle dünyanın geri kalanından ayrılır. Bu fark korunmalı, belirsizleştirilmemeli" deniliyordu.
İşte şimdi kavşağında durulan mesele bu: Avrupa kendi benliğini pekiştirmek için temel siyasi ve kültürel "öteki"sini yeniden arıyor. Kim onlar?
Charlie Hebdo saldırısı "daha fazla uzatmayın, bizim ötekimiz Müslümanlardır" diyenlerin elini güçlendirdi.
Önümüzdeki günlerde Ukrayna'nın doğusundaki gelişmeler asıl ötekinin "Rus ayısı" olduğu iddiasına ağırlık kazandırırsa, ona da şaşırmam.
Fakat Avrupa'nın bu soruya cevap aramasının dünyanın geri kalanı için belalı iş olduğundan eminim.