Bizdeki "sol"un ağa babaları işi kolaya bağladılar...
Dünyada bir olay mı var, şablonlar hazır, umutlar şelale!
Şipşak analizini(!) yaptıktan sonra evlerine, kahvelerine, meyhanelerine koşuyor ve orada hayallere dalıyorlar.
İçleri rahat.
Dergileri ve küçük gazeteleri ne güne duruyor ki!
İstihdam ettikleri cefakâr teorisyenler ve akademik lojistik nasıl olsa o şipşak analizleri aylar boyu süren "zorlu çabalar"la geliştireceklerdir.
***
İşin esas acıklı tarafına gelince...
Solun zihni çoktandır
neo-liberal sermayenin emrinde...
Sermaye medyası ne diyorsa, o oluyor!
Siriza'nın başarısının dinamiklerini bile bu medyadan "
öğrendi"ler!
Neymiş, "
Siriza ekonomik kriz ve siyasi tıkanıklığın sol meyvesi"ymiş...
Hani "bizde de bir kriz ve tıkanıklık atmosferi oluştuğunda aynı başarı tekrarlanabilir" derdindeler...
Oysa bu saçmalığı bertaraf etmek için şu soru bile kafidir:
Siriza ittifakının en büyük bileşeni olan Çipras'ın partisi "
Sinaspismos" 1990'ların başlarında Yunan Komünist Partisi'nden koparken ortada
AB krizi veya başka büyük bir kriz mi vardı?
Sinaspismos o günden bugüne ciddi iç çatışmalar yaşayarak gelişti ve sosyal demokratlardan ayrı durmaya özen gösterdi.
***
Herkes bilmez elbette...
Hele sosyal demokrat "
münevver hanımlar" bu ayrıntılardan pek sıkılır...
Fakat bir
sosyalist solcunun Siriza'nın başarısından konuşurken
Yunan solunun tarihine ve toplumla bağlarına dönüp bakmaması kabul edilebilir şey midir?
Siriza'ya bugün destek veren güç sadece güncel krizin etkileri değil, aynı zamanda o tarihtir.
Yunanistan'da
iki iç savaşın geride bıraktığı örtülü bir kamplaşma var.
Unutulmamalı ki,
Yunan Komünistleri yenilmedikleri halde
Stalin tarafından
Yalta'da Batı'nın eline terk edilmişti.
Merkez partiler çöktüğünde
o derin kırgınlık ve kamplaşma su yüzüne çıkıveriyor.
***
Aslına bakarsanız, benimki boşa dil tüketmek.
Bilen bilir, bizim sol adı üzerinde "
toplumcu"dur ama gerçekte "
topluluk" sever.
Ne hakkıyla
enternasyonalist olmuştur, ne de
buralı!
Geleneği bilmez, tarihi sevmez.
Eh, o zaman da bir bakarsınız ki,
yokmuş aslında Hürriyet veya Sözcü'yle bir farkları!
İdeolojik derinlik falan işin kenar süsü...
O yüzden, olan hep genç sempatizanlara olur!