Geçen pazar gecesi...
Batı medyasını tv'leri, internet siteleri ve gazeteleriyle şöyle bir taradım.
Yunanistan seçimlerinin yorumlarını merak ediyordum.
Fakat ne göreyim! 25 Ocak Mısır Devrimi'nin dördüncü yıldönümündeki olaylar bütün haberlerin önüne geçmişti.
Sisi iktidarına ağır eleştiriler, yuvarlak masa tartışmaları, Kahire ve diğer şehirlerden sokak görüntüleri ardı ardına geliyordu.
Sonra duruma uyandım...
Sol partiler, liberal örgütler, feministler ve muhalif futbol takımı taraftarları ülkenin her yerinde gösterilere katılmışlar, Kahire'de Tahrir'e yürümek istemişlerdi. Sosyalist Halk İştirak Partisi eylemcisi Şeyma El-Sabbah sokak ortasında vurularak öldürülmüş, liberal partilerin yöneticileri tutuklanmıştı. Müslüman Kardeşler'in gördüğü zulmü başından beri minik haberlere dönüştüren Batı medyası, şimdi Sisi'ye ayar çekmeye hazırlanıyor gibiydi.
Neden? Çünkü Batı'nın, "kendinden" gördüklerine dokunulmuştu.
***
Biliyorsunuz...
Bir süredir bu köşede,
neo-kolonyalizmin şiddetli bir canlanma yaşadığını dile getiriyorum.
Müslümanların Batı'nın göklere çıkardığı "
evrensel değerler"in "
evren"inde çoktandır yer almadığını; Batı'nın artık
gizemli Doğulu'yu değil, kendine hayran "
çiftlik kâhyaları"nı tercih ettiğini anlatmaya çalışıyorum.
Bu gerçekle sert biçimde yüzleşmekten hoşlanmayanlar var, bana kızıyorlar.
Oysa Batı sadece med- yasını, siyasetini değil,
Badiou, Agamben, Negri gibi seçkin filozoflarını bile bu "
ayıklama" işine memur etti.
Geçmişte "
insan hakları" evrenselciliğinin
Batı hegemonyacılığının kandıran yüzü olduğunu iddia etmiş bu adamlar konu Ortadoğu olunca, insanlara bakıp "
bunlar bize benziyor, destekleyelim" veya "
bunlar bizden görünmüyor ne halleri varsa, görsünler" ölçütüne dönüveriyorlar.
Mısır'da Müslüman Kardeşler,
Suriye'de Sünni muhalefet onların görüş alanına girmediyse, bu yüzden.
Kobani'ye bakarken Erbil'i unutmaları bundan...
Hebdo saldırısı sonrasında gördük ki, meğer
Zizek'in içinde bile bir TGB'li varmış! Bakalım
Sisi bu kez Batılı dostlarını nasıl yatıştıracak? İskenderiye caddelerinde bisiklet üzerinde "
bir nevi İskandinav lider" fotoğrafı vermek bu kez yetecek mi, göreceğiz.
Şimdi bu gerçeği zihnimizde bir yere not edelim.
Dönüp tekrar bakarız.