Bizim Batıcıların yanında hakiki Batı sütten çıkmış ak kaşık gibi kalır.
Hiçbir ciddi Batılı entelektüel, bizim entelektüel bozuntusu Batıcılar gibi açıktan nefret suçu işlemez. Bu ihtimalden bile utanır.
Bizim burnundan kıl aldırmayan, üstelik akademik unvanlı Batı hayranı (ve fena halde seküler) yazar çizerlerimizin yanında saf tuttukları Batılılara bir bakın...
Murdoch gibi çamur medya patronları, silah endüstrisinin kuklası neocon siyasetçiler ve faşistlerden okur toplamaya çalışan üçüncü sınıf romancılar.
Durumu buradan anlayın işte!
***
Sosyal medyada Gezi'den bu yana sürekli Müslümanları, Türkleri, Anadolu halkını, bütün Doğu halklarını aşağılayıp duran biri var.
Adını verip kendisini bir "şey" sanmasını istemiyorum.
Fakat kabul etmeli ki, belli bir tipi ve zihniyetini çok iyi temsil ediyor.
Profilinde ilginçtir ve eminim ki gayet bilinçlidir,
Winston Churchill'in fotoğrafı bulunuyor.
Hebdo cinayetlerinden sonra şöyle yazdı bu kişi:
"Elbette Paris saldırısından dünyadaki tüm Müslümanlar sorumludur ve bu sorumluluğun bir karşılığı olmak zorundadır."
Tepki görünce, cevap verdi: "
Kolektif suçluluk diye bir şey var. Her şeyden önce Fransa bu saldırının faturasını Müslüman vatandaşlarına kesebilir."
***
En iyisi, bizdeki kolonyal çiftlik kahyalarını bir yana bırakıp
meseleyi netleştirmek için şu Churchill üzerinde azıcık duralım..
Birleşik Krallığın büyük devlet adamı, asker ve siyasetçi olarak bilinen, hatta Nobel ödülü dahi alan
Winston Churchill'in okullarda okutulmayan sözlerinden sadece bir ikisini yazsam yeter buraya...
"Zehirli gaz kullanımı hakkında koparılan yaygarayı anlayamıyorum.
Medenileşmemiş kabilelere karşı gaz kullanımına taraftarım.
Bunun açık biçimde etik sonuçları olacak ve kalıcı bir korku bırakacaktır."
Bunu 1919'da İngiliz Hava Kuvvetleri harekat merkezindeki toplantıda söylüyor
Churchill.
1930'lu yıllarda ise Batı'nın yeryüzündeki hükümranlığı konusunda şöyle bir ders veriyor dinleyenlerine: "
Ne Amerikalı Kızılderililere, ne Avustralya'da aborjinlere yanlış bir şey yapılmadı. Güçlü olan gelir ve kendine yer açar."
***
Modern Batı kendisini kuran karanlık ve kolonyal dinamikleri gözlerden saklamak için
müthiş uyanık bir yol buldu.
Bir tür yüz nakli!
Çirkin yüzünü diğer coğrafyalardaki
Batıcılara nakletti. Özellikle de bizimkilere.
O yüzden önü alınamayacak biçimde iğrenç,
küstah ve kaçınılmaz biçimde
ezikler.