"Müslümanlara hep denmiştir ki, mağdur edildiğinizi ve geçmişte sahip olduklarınızın yağmalandığını düşünüyorsanız sorumluluktan kaçıyorsunuz... Bugün de değişen bir şey yoktur. Modern oryantalist sürekli beceremediniz, bu sizin hatanız, der durur."
Tahmin etmişsinizdir, bu sözler Edward Said'e ait.
Bu sözlere iyice kulak verirseniz bizim yerli oryantalistleri hemen tanırsınız.
Benim kuşağımın öğretmenlerini hatırlıyorum: "Bilimden nasibini almayan Müslümanların sonunun kölelik olduğunu" söylerken sömürgeciliği neredeyse meşrulaştırdıklarını fark etmezlerdi.
Keşifler çağını da "Avrupa'nın coşku dolu merakı"nın bir sonucu olarak anlatırlardı..
***
Bugün de aynı.
Mısır'da demokrasinin daha kundaktayken boğazlanmasından söz açsanız, bunlar hemen karşılık verirler: "
Beceremediler ki demokrasiyi; yüzlerine gözlerine bulaştırdılar."
Filistin davasını konuşsanız, "Canım onca yıl bir
birlik olmayı bile başaramadılar" diye başlarlar.
Hele
İsrail'in kuruluşundan filan hiç söz etmeye kalkışmayın, coşkuları görülecek şeydir: "
Onu bırak da, adamlar nasıl dünyayı parmaklarında oynatıyorlar ona bak! İsrail olmadan domates yiyemezsin!"
Geçen gün "
pembe- beyazlar"ın olduğu bir ortamda
IŞİD konusu açıldı.
Vahşetin seyirliği üzerine kurulu propaganda stratejileri ve Esad'ı rahatlatan savaş hedeflerinin bende kuşkular uyandırdığını söyledim.
Biri hemen ayağa fırlayıp "
Ne yani kafa kesmediklerini mi iddia edeceksin? Maalesef dünyanın iğrenç bir bölgesine aitiz" dedi, buralarda doğduğuna yanarak...
***
Dünyanın düzeni bu oryantalist- kolonyal zihnin varlığını korumasına bağlıdır.
İçimizde o ses çınlayıp dursun istenir: "
Yine başaramadın, zaten başaramazsın!"
Son aylarda
Batı medyasıyla İstanbul medyasının oryantalistlerinin el ele vermesine hiç şaşırmayın.
Çünkü Türkiye üzerindeki deli gömleğini yırtıp ayağa kalkmak istiyor.
Savaşla, iç savaşla, paralel örgütlerle, ekonomik krizlerle tehdit edilmemiz bu yüzden.
Çünkü Türkiye artık Müslüman dünyanın karşısına örülen duvarı aşıp "
becermek, başarmak" peşinde.
Sistem dışına çıkıp çarçabuk hırpalanma yanlışına düşmeden güçlü bir ekonomi ve yaşam kalitesi yüksek bir toplum olmayı başarmak istiyor.
Çok zor, engebeli, sarp ama Türkiye için artık başka bir yol yok!