Büyük Nutuk'un adeta bir "her derde deva şifalı otlar kitabı" gibi algılandığını biliyorduk...
"Başınız sıkıştığında Nutuk'a bakın, aradığınız her cevabı orada bulacaksınız" diyenler, herhalde ihracat gelirlerinin düşmesine çare aradıkları zaman Nutuk'u açıyorlar, cumhuriyetin ilk yıllarında tek adam yönetimine karşı çıkmış bazı kurtuluş savaşı kahramanlarının ne aşağılık, ne alçak herifler olduğunu görüp rahatlıyorlardı!
Nutuk'u somut olarak örnek vermeden, genel konuşan Kemalistler de var.
Eski genelkurmay başkanlarımızdan İlker Başbuğ şöyle demiş: "Ciddi sorunlarla karşı karşıyayız, hep çıkış yolu arıyoruz, çıkış yolu ararken Mustafa Kemal Atatürk'e bakmaya çalışın. Büyük samimiyetle itiraf etmek isterim ki çözüm yolunu onda bulacaksınız."
İktidar düşmanı muhalif gazeteciler de bunu iftiharla yayınlamışlar.
Katılıyorlar yani.
Güzel. Örneğin, Atatürk'ün PKK terörünü çözmek için önerdiği çıkış yolu nedir?
En başından bir "üniter devlet" kurmak ve her türlü Kürt ayaklanmasını acımadan bastırmak olsa gerek. Başka bir uygulama duymadık.
Acaba Sayın Başbuğ bugünkü iktidarı, 1937-38 Dersim ayaklanmasında olduğu gibi "zehirli gaz kullanmaya" mı teşvik ediyor? Yoksa 1925 yılında olduğu gibi "birilerini sallandırmak" mıdır aradığı çözüm?
Örneğin Sayın Devlet Bahçeli'nin "halka üç gün mühlet verin, sonra taş üstünde taş bırakmayın" şeklindeki muhalefet önerisi, Atatürk ilkelerine uygun mudur?
Hani "Menemen'i yakın" falan dedikoduları vardır ya...
Mesele isyan bastırmaksa, büyük samimiyetle itiraf etmek isterim ki, AKP iktidarı bu konuda gayet Atatürkçü davranmaktadır!
Hatta, Fethullah'a asker yazılmış olan bazı liberal gazeteciler ve akademisyenler, iktidarı "kuruluş felsefesini bir yana bırakıp Kemalizm'e dönmekle" suçlamıyorlar mı? İçlerinde Bilgi Üniversitesi'nin koca koca profesörleri var, onlardan iyi mi bileceğiz?
Belki de Sayın Başbuğ ekonomik sorunları kastetmiştir.
Dünya krizine rağmen yılda yüzde 4 büyüme hızını yakaladık, ihracat toparlandı, enflasyon düştü, yabancı sermaye girişi sürüyor, döviz bollaşıyor, gayrımenkul satışları tam gaz sürüyor, İstanbul Borsası son dört yılın en yüksek düzeyine çıktı falan ya...
Buna rağmen Fethullahçı iktisatçılar iktidara çamur atabilmek için IMF başkanı Bayan Christine Lagarde'ın iki hafta sonra yayınlayacağı rapora bel bağladılar ya...
Bayan Lagarde, "performansı iyi ülkeler" arasında Türkiye'yi saymamış.
Acaba Atatürk'ün bu açıdan Bayan Lagarde'ın örnek gösterdiği Endonezya, Malezya, Filipinler, Tayland ve Vietnam'ı geçmek için önerdiği çareler nelerdir?
Büyük samimiyetle itiraf etmek isterim ki, Söylev ve Demeçleri'ne baktım, bulamadım.
Şu Fethullah Hoca o kadına da "şalvarına ateş düşsün, kocasız kalasın, asker yolu bekleyesin, için çıka, kısmetin kapana" falan diye beddua etse, mesele çözülür mü?
Yoksa İlker Başbuğ trafik sorununu mu kastetti?
"Türk şoförü en asil duygunun insanıdır" vecizesi bize gerekli yolu gösterir mi?