Selin Sayek Böke diye bir hanım var.
Üç isimli, hani Emine Ülker Tarhan, ya da Catherine Zeta Jones gibi...
CHP genel başkan yardımcısı ve de parti sözcüsü.
Tarhan gibi faşizme eğilim duyanların partiden yürütülmesinden, Gürsel Tekin gibi densizliğiyle partiye yarardan çok zarar verenlerin tırnaklarının sökülmesinden sonra partide bu hanımın borusu ötüyor.
Bu hanım "4 adet acil önlem önerisi" getirmiş.
Teröre karşı yani.
Bu önlemler alınırsa terör bitecekmiş.
Aslında önlem önerileri eskiden 17 taneymiş.
Fakat Kılıçdaroğlu bunları aklında tutamıyormuş.
Bir televizyon programında kendisine bunları sormuşlar, toparlayamamış, "şimdi hatırlamıyorum" demiş. Canlı yayınlarda kendisine kolaylık sağlamak için önerileri dörde indirmişler.
Vallahi mizah yapmıyorum, bu gerçek.
Neymiş bakalım bu düşük yoğunluklu, parça tesirli öneri paketi?
Bir: Dış politika 180 derece değişecek.
Putin'le hemen barış yapılacak, gerekirse özür dilenecek.
Esad'la da barış yapılacak.
Suudi Arabistan, Katar vb. gibi "kaka çocuklarla" arkadaşlık edilmeyecek.
Pisleri de mülteci falan diye almayacağız, geri göndereceğiz (kalanlara bozuk para atmak serbesttir.) Böylece PKK bir daha bize saldırmayacak.
İki: Meclis yeniden işler hale getirilecek (şu anda işlemiyormuş), derhal görevini yapacak.
Meclis görevini yapmıyor (örneğin kanun falan çıkarmıyor), meclis görevini bir yapsa terör sona erecek. PKK meclisin havyar kesmesine bozuluyor aslında, çünkü amacı TC devletinin iyi çalışması...
Üç: İçişleri bakanı hemen istifa edecek.
Hani Efkan gidip Erkan gelse, sıkıysa o PKK bir daha bomba koysun bakalım!
Koysa da hiç olmazsa hükümette bir gedik açmış, bir kişiyi yemiş oluruz.
Ahmet uyduramıyoruz, Efkan veririz.
Dört: Bürokraside partiye yakınlık esasına göre değil, liyakat esasına göre atama yapılmalıymış.
Türkçe'ye tercüme edelim: Bizim çocuklara da devlet kapısında iş verin!
Bunun terörle ne ilgisi olabileceğini pek anlayamadık ama hanımın vardır bir bildiği...
Bunlar yapılırsa terör bitiyor, yapılmazsa daha nice "kızcağız" üç yüz kilo bombayla kendini otobüs durağına vuruyor. (Aslında çevik kuvvet polislerini öldürecekmiş de teknik arıza olmuş.) Bir de dış politikada Atatürk ilkelerine dönülmesini isteyenler var.
Sovyetler Birliği'ni bulsak dost olacağız ama öyle bir devlet yok.
Almanya'da artık bir Hitler, İtalya'da artık bir Mussolini olmadığı için onlarla da pek sıkı fıkı olamıyoruz otuzlu yıllar gibi...
Doğrudur, eskiden biz Hatay'ı alır ama Ortadoğu'ya bulaşmamış olurduk ne güzel.
Çünkü Hatay, Patagonya taraflarında bir ülkeydi, yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı.