İstanbul Barosu'nun bir başkanı var, Ümit Kocasakal diye bir adam. Hani şu, 10 Kasım'da "unutturamaz seni hiçbir şey, unutulsam da ben" diye ilan veren adam.
Her yerde sen, her şeyde sen, bilmem ki nasıl söylesem? Bir sisli hazan kesilir ruhum eğer seni görmesem, neşemde sen, hüznümde sen, bilmem ki nasıl söylesem?
Nihavent makamından okunacak...
Kocasakal'ın CHP'ye niçin başkan adayı olmadığı merak ediliyordu.
Öyle ya, örneğin bir Metin Feyzioğlu'ndan eksiği neydi, kulakları mı?
Bir bildiri yayınlamış. Demiş ki, "sorun kişi sorunu değildir!"
Peki ne sorunuymuş? "Bir fikre, kadroya, örgüte, halka dayanmayan ama kişisel hırslara, pazarlıklara, delege hesaplarına dayanan bir harekette başarı şansı olmadığı gibi benim de böyle bir yapıda yerim yoktur."
Tamam, Kılıçdaroğlu'na laf dokunduruyor, onu anladık da, CHP'de hiç mi fikir, kadro, örgüt ve halk olmadığını söylüyor? Evet, öyle söylüyor.
Peki ne olmalıymış CHP'de?
"Tam bağımsızlık, Ulu Önder'in (U ve Ö büyük harf) 'Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir' ifadesinde somutlaşan ortak aidiyet duygusuna sahip millet olma, üretime dayalı kalkınma, hakça bölüşme, bilimsel eğitim temelli çağdaşlaşma ve manevi değerlere sahip çıkma, kısaca onurlu fertlerden oluşan bir millet olarak huzur ve refaha erişme, sulh içinde yaşama projesi"... Sayın Kocasakal'ın gazetelerden okuduğu ve kulaktan dolma genelgeçer laflardan oluşan bu dahiyane programının Kemalist mi yoksa sosyaldemokrat mı olduğunu ben anlayamadım. (İkisi aynı şeydir diyenler bu yazıyı okumayı hemen bıraksınlar, aptal okuyucu istemiyorum.)
Yani bugünkü CHP yönetimi istemediği gibi bugünkü iktidar da tam bağımsızlıktan yana değil, ortak aidiyet duygusunu savunmuyor, üretime dayalı kalkınmadan haberi yok, bölüşüm nanay, manevi değerler de umurunda değil!
Peki eskiden var mıymış CHP'de bu özellikler?
Ulu Önder zamanında varmış herhalde... CHP eskiden "hakça bölüşmeye" özel bir önem verirmiş. Hak geçmesin diye de sendika kurmayı, grev ve lokavtı yasaklamış.
Manevi değerlere de çok saygılıymış. Kişisel hırslar CHP içinde hiç yer tutmazmış, örneğin İnönü'yü ortadan kaldırmaya yönelik hiçbir girişim yaşanmamış.
Bilimsel eğitim temelli çağdaşlaşma da o kadar almış yürümüş ki, "bütün dünya Türk'tür" ilkesi uyarınca Mimar Sinan'ın Türk olduğunu ispat etmek amacıyla mezarı açılıp kafatası bile ölçülmüş.
Halk da varmış, zaten adı üstünde Halk Partisi... "Ulan öküz Anadolulu" şeklinde küfür edenler kendilerine CHP'li yönetici süsü veren gizli emperyalistlermiş.
Sayın Kocasakal "CHP ayağa kalkmadan Türkiye ayağa kalkamaz" demiş.
Demek ki Türkiye şu anda oturuyormuş.
G 20 zirvesine, yani dünyanın en büyük yirmi ülkesinin toplantısına katılan ve hatta ev sahipliği yapan da Türkiye değil, Papua Yeni Gine.
Sizi kınamıyorum Sayın Kocasakal. Bu yaveleri CHP'ye "kurtarıcı fikir" diye satmaya çalışan basın zavallılarını kınıyorum.
Bu partiye, değiştirilmesi teklif edilebilir ama değiştirilemez genel başkanı Kılıçdaroğlu önderliğinde nice seçim zaferleri dilerim. Örneğin 2019 yılında çıta yükseltilmeli, hedef yüzde 26 olmalıdır.