Yeni bir anayasadan, hele hele başkanlık sisteminden öcü gibi korkuyorlar ya, eski AYM raportörü bir laf etmiş, postalcılar üstüne balıklama atlamışlar...
Bülent Serim demiş ki: "Bu meclis yeni anayasa yapamaz."
Kendisi "aslen" maliyecidir, sonradan Ahmet Necdet Sezer tarafından daha da yüksek bürokrasiye armağan edilmiştir. Turizm Bakanlığı Müsteşarlığı falan da varmış.
Eskiden bir Öztrak ailesi vardı Ankara'da, o tarz insanlar bunlar. Devletin sahipleri!
Meclis, Anayasa'nın bazı maddelerinde değişiklik yapabilirmiş ama "kendisini" yapamazmış. Çünkü kaynağını Anayasa'dan almayan bir yetki kullanamazmış ve Anayasa'da da "beni meclis değiştirebilir" diye bir madde yokmuş!
Öyle ya, herhalde eski anayasalarda "beni meclis değiştiremez ama darbe yapıp meclisi dağıtırsanız o zaman başka tabii" diye bir madde vardı!
Yasama organı Anayasa'yı yürürlükten kaldıramazmış. Mevcudu kaldırmadan da yenisini koymanın olanağı yokmuş.
Laf canbazlığı yapıyor, yalan konuşuyor.
Önce eskisi kaldırılmaz, yenisi halk tarafından onaylanıp yürürlüğe girdiği anda eskisi kadük olur.
Peki, ya meclis şöyle bir numara yapsa: Mevcudu madde madde, tek tek değiştirse, ilk dört madde hariç bütün maddeleri... Bu durumda Anayasa'nın "kendisi" değişmiş olur mu olmaz mı?
Bülent Serim'in mantığı, aman ha, daha netameli yerlere de gidebilir:
Birinci meclis yeni bir anayasa yapma hakkını nereden bulmuştu? Mustafa Kemal Paşa, hem de başkent İstanbul'u bırakıp sıradan bir taşra kasabasında "kendi kafasına göre" değişik bir meclis toplama yetkisini hangi kaynaktan almıştı? Görevden alınmış generallere böyle bir yetkiyi kim veriyordu? Altında mevcut devletin onayı ve imzası bulunan Sevr Antlaşması'na karşı çıkmaya "hukuken" kim yetkiliydi?
Aaa, o başka.
CHP'nin çoğunlukta bulunacağı "cici" meclis başka, şimdi AKP'nin çoğunluğu aldığı meclis başka... Öyle mi koçum?