Kılıçdaroğlu, "Atatürk sayesinde CHP'ye başkan olduğunu" söylemiş.
Bu numarayı çokça yaparlar, yutan yutar. Türkiye 28 Ekim 1923'ü 29 Ekim 1923'e bağlayan gece birdenbire ortaya çıkmıştır, daha önce ağaç kovuğunda yaşıyorduk.
Bir zamanlar bana "cumhuriyet olmasaydı nerede okuyacaktın" demişlerdi...
Ben de dedim ki: "Benim okuduğum Galatasaray Lisesi 1868'de, Robert College 1863'te kuruldu, cumhuriyetle uzaktan yakından ilgisi var mı?"
Eh, bir CHP olmasaydı Kılıçdaroğlu da oraya başkan olamazdı tabii. Buna da Aristo mantığı diyorlar.
Aslına bakarsanız, anası babasına varmasaydı hayatta bile olamazdı!
Zarar yoktu canım, o da gider İttihat ve Terakki Fırkası'na "reis-i umumi" olurdu. "Kâtib-i umumi" de Ardahanlı "Demokrat Gürsel"... Ne yani, Edirneli Talat bile sadrazam oluyor da...
Bu memlekette kıt eğitimli birçok zavallı, cumhuriyetten önce ülkemizde siyasi partilerin ve siyasi hayatın, hatta seçimlerin bile olmadığını sanır. O kadar ki, bütün muhalif partileri kapatan Takrir-i Sükûn Kanunu'nun altında imzası bulunan Atatürk'ün "Türkiye'ye demokrasiyi getirdiğini" yazan zavallı bile çıkmıştır.
Zonguldak'ta kafasına "madenci bareti" geçirerek "ben de işçiyim" şeklinde yalan görüntü vermeye çalışan Kılıçdaroğlu, diyor ki: "Başımızda bir sultan olsaydı, bir diktatör olsaydı, Anadolu'nun kuş uçmaz kervan geçmez bir köyünden birisi nasıl devletin en önemli makamlarına gelirdi?"
Hazret, padişahı diktatör sanıyor. Gestapo'yu "Alman istihbarat servisi" sandığı gibi.
Tanzimat'la birlikte ülkemizde nelerin nasıl değiştiğinden haberi yok.
Aklına herhalde Abdülhamid geliyor, Reşad desen "kimdi o" diye soracak.
Oysa burnunun dibinde "diktatörün dibi" Enver Paşa var, bilmiyor.
Bu durumda İttihatçılar'ın akıl danıştıkları Alman ajanı Alexander Parvus Helphand'ı da "Türk büyüğü" sanması doğaldır.
Öğrenmek için, İnce Memed'den daha başka şeyler de okumak şarttır.
"Nasıl Abdullah Gül Kayseri'den gelir de Türkiye'nin on birinci cumhurbaşkanı olurdu?" demiş. (İttihatçılar Abdülhamid'le "Kayserili" diye dalga geçerlerdi, günümüz İttihatçıları çok şükür bundan vazgeçmişler artık.)
Peki, devlet kuran Bilecikli Osman acaba nereden gelmiş?
Sayın Kılıçdaroğlu, elifi görse mertek sandığından, Osmanlı sadrazamlarını da İstanbullu sanıyor.
Bırak kitap okumayı, herhangi bir ev hanımı kadar televizyon seyretse Pargalı İbrahim'le tanışacak. Sonra da Butmirli Bitli Rüstem'le...
Yoksa Erciş İlkokulu'nda Merzifonlu Kara Mustafa'yı öğretmiyorlar mı?
Neyse canım, Cihangirli "enteller" bu seçimde HDP'ye oy verecekler, Zonguldaklı emekçi kardeşlerim de "cumhuriyet çocuğu bürokrat amele Kemal'e" verirler herhalde, hayırlı olsun.