Duyduk duymadık demeyin a dostlar, "görev verilirse" Kılıçdaroğlu külliyeye çıkacakmış!
Öyle ya, görev Washington Restaurant'da verilecek değil ki... Cumhurbaşkanının makamında verilir.
Kılıçdaroğlu'nun bu "çarkı" hiçkimseyi şaşırtmadı. Fakat bazı arkadaşlar kendisine "sahip olmadığı bir ehemmiyet atfedip" ciddi ciddi bunu "hangi yüzle" yapacağını sordular. Nefeslerine yazık.
Çark, muhteremin siyasi cibilliyetine uygundur.
Muhalif basın amigolarının cibilliyetlerine de uygundur: Hani gerçekten görev verilse de Kemal Bey külliyeye çıksa, "iktidara geldik" diye zil takıp oynamaktan hiçbirisi "bu ne çelişki" demeye fırsat bulamayacaktır.
Ama böyle olmayacak: Görev o adama verilmeyecek, o adam da tükürdüğünü yalamaktan kurtulacak.
Keşke verilse!
Keşke verilse de, bu acıklı güldürüye nasıl bir kulp bulacaklarını izlesek: Memleketi hükümetsiz bırakamazdık, milli birlik ve beraberliğe her zamankinden fazla ihtiyaç duyulan şu günlerde, falan filan.
Başka bir konuda da çok yararlı olurdu Kılıçdaroğlu'nun külliyeye gitmesi...
Aralarında şöyle bir konuşma geçebilirdi:
- Rahatsız mısınız Kemal Bey? Olduğunuz yerde kıvranıp duruyorsunuz...
- Yok sayın cumhurbaşkanım, yok bir şey, ayy, bir anda ürperti geldi... Şöyle tatlı tatlı...
- Yüzünüz de sarardı, kasıldınız kaldınız...
- Yok sayın cumhurbaşkanım... Şeyy, çok çay içtik galiba...
- İki elinizi bacaklarınızın arasında niçin tutuyorsunuz Kemal Bey?
- Şeyyy... Sıkışık bir durum var da sayın cumhurbaşkanım...
- Anlaşıldı Kemal Bey... Buyurun, görevli arkadaşlar yolu göstersinler.
- Sayın cumhurbaşkanım, gitmişken altın kaplamalıya gitsem...
- Bizde altın kaplamalı memişhane yok Kemal Bey, o söylediğiniz İran Şahı'nda vardı.
- Nasıl olur, hani bu devlet gerekirse direklerini altından, yelkenlerini atlastan, halatlarını ibrişimden falan... Kolunuzu kestik, sakalımızı kestiniz, kesilen kol filan...
- O başka bir fıkra Kemal Bey. Sizi yanlış bilgilendirmişler.
- Kimse bilgilendirmedi sayın cumhurbaşkanım, ben kendim yumurtladım.
- Az daha durursanız başka şeyler de yumurtlayacaksınız Kemal Bey.
- Ohhh... Gerek kalmadı sayın cumhurbaşkanım...
- Yazık!
- Halıya mı yazık oldu sayın cumhurbaşkanım?
- Hayır, uçurduğunuz balonu bizzat kendiniz inceleyip kontrol etme fırsatını kaçırdınız.
- Zarar yok sayın cumhurbaşkanım, bizde daha ne numaralar var...
Beştepe Külliyesi çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, diktatör Erdoğan'ın saray tuvaletlerini kendisine göstermemek için Anayasa dışına çıktığını, görüşme sırasında da inadına bol bol çay ikram edip zor durumda bıraktığını açıkladı.