Dün senin metro planına baktım aziz İstanbul...
Gördüm, gezmediğim birçok yerini.
Sen ne hale gelmişsin yahu İstanbul...
Benim bildiğim eski İstanbul'la "bir metrosu bile yok" diye dalga geçilir, büyük Batı şehirlerinin metro planlarının yanına bizim tek hatlı Karaköy-Tünel "fünikülerinin" tek çizgili planı konur, karşılaştırılırdı...
Ne kadar geri kalmış olduğumuzdan hem yakınır hem de gizli bir zevk duyardık, eh ne yapalım, biz fakir bir ülkeydik ama onurluyduk.
Onların metrosu varsa, bizim de bükülmez kolumuz, dönmez yüzümüz vardı.
Zenginleşmek için de kılımızı bile kıpırdatmazdık ha İstanbul, ağlamak kolayımıza geliyordu...
Sonra sana "Nurettin zamanında" yapılan ve tramvay olduğu iddia edilen "şehir içi tren" hattıyla da dalga geçildi.
Maşallah şimdi metro planın Londra'dan daha karmaşık olmuş aziz İstanbul.
Sana 2004 yılından önce 45 kilometre metro yapılmış ey İstanbul.
"Tayyip döneminde" metronun ulaştığı uzunluk da 400 kilometre.
Beş sene sonra 776 kilometreyi bulacakmış.
Kırmızı hat, yeşil hat, mavi hat, aktarmalar, bağlantılar, tıpkı Avrupa'nın herhangi bir büyük şehri gibi...
Kafam karıştı, pek de içinden çıkamadım aziz İstanbul.
Ben binmiyorum ama göbeğini kaşıyan kısa bacaklı ve kıllı insanlar vırt diye Gebze'den Çekmece'ye gidip geliyorlar.
Eskiden bir günlük yoldu, gece de yatıya kalınırdı, aynı gün geri dönmek mümkün olmadığı için.
Biz bir zamanlar Bostancı'dan Bakırköy'e deniz otobüsü koyan Bedrettin Dalan'a da çok küfür ettik sevgili İstanbul...
Adamın tek günahı ANAP'lı olmasıydı!
Eşeklerin etkisinden neyse ki sıyrıldım İstanbul. Kırk yılımı yedi ama sıyrıldım.
Sıyrılamayanlar ve de o eşeklerin bizzat kendileri şimdi "yaptırmayacağız" korosunda pes perdeden görev yapıyorlar.
Oysa kıllı adamlar Gayrettepe'den üçüncü havaalanına hat çekiyorlarmış, Hasdal-Kemerburgaz üzerinden... Tren saatte 120 yapacakmış...
Muhallebicilikten gelme belediye reisi... Belediye reisi dediğin ya emekli albay olur ya da Ankara'dan kerli ferli münasip birisi atamayla gönderilir... Ki, pis Osmanlı eserlerini yıksın...
Allah korudu ya da halk korudu, Kılıçdaroğlu İstanbul belediye reisliğini kazanamadı ulan İstanbul. Bırak projeyi mrojeyi, senin daha sağını solunu bilmiyordu.
Bunların elinde kalmış halini görmek istemezdim doğrusu.
Kazara şimdi gelirlerse de "restorasyon" yapacaklarmış, Osmanlı eserlerini restore etmek isteyen adama bir yandan hakaretler yağdırarak...
Ömrüm oldukça gönül tahtıma keyfince kurul.
Eşekleri de takma kafana, kendileri anırırlar kendileri dinlerler.