Bu sayfada o kadar fazla gastronomik rotalar kaleme alıyorum ki, neden sürekli tatillerde kilo aldığıma hayret etmemeli. Bir yere gitmeden önce orası hakkında yazılmış bütün 'en iyi restoran' listelerini okuyorum. Turistik olanları ve lokal olanları ayırıp iki ayrı liste yapıyorum. Sonra haklarında yazılan en iyi ve en kötü yorumları inceleyip kendime bir liste çıkarıyorum. En son gittiğim otelin resepsiyonu ve müşteri ilişkileriyle de listem üzerinden geçip rezervasyonlarımı yapıyorum. Ama sorun şu ki, çok gittiğiniz yerlerde önerilen mekanlar hep anı oluyor. Kimi zaman bilinmeyenleri, sokak arasında kalmış gizli lezzetleri de keşfetmek istiyorum. İşte tam da bununla ilgili okurken Forbes dergisinin hazırladığı 2020'de yemek için gidilecek en cool 10 mekan haberine denk geldim. Makaleyi Ann Abel yazmış. Yazarken de bilir kişilerden destek almış. Örneğin ödüllü Michelin Star filminin yapımcısı Kristian Brask Thomsen, dünyadaki tüm üç Michelin yıldızlı restoranları deneyip yorumlarını aktaran Gerhard Huber'a, pek çok ödüle sahip ayrıca yemek kitapları da olan gazeteci Matt Goulding'e danışmış. Hepsi işinin ehli, restoran ve yemek yeme konusunda usta isimler. Listenin en çok hoşuma giden kısmı restoranların çok da ünlü olmaması
ALCHEMIST KOPENHAG DANIMARKA
Gerard Huber'a göre Dünyanın Yeni En İyisi Danimarka'nın başkentindeki Alchemist. Hatta "Fazla söze gerek yok" bile diyor. Yıllarca dünyanın en iyi restoranı seçilen ve moleküler gastronomiyi hayatımıza sokan El Bulli'nin yenilenmiş hali olarak tanımlıyor mekanı. Mekanın puanı beş üzerinden 4.9. Birçok dergi Alchemist için "Bu dünyadan olamaz" yorumunu yapıyor. Gerçekten de çok farklı tekniklerin kullanıldığı bir fine-dining restoranı. Menüde farklı malzemelerle yapılmış sahte kirazlar, böcekler ve beyin gibi yiyecekler var. Her şey sürprizli şekilde sunuluyor
DIREKTE/BARSELONA İSPANYA
Matt Goulding burayı anlatırken: "Küçücük boyutu bana Kyoto'daki kaiseki (özgün Japon mutfağı) restoranını hatırlatıyor. Ama Direkte Barselona'nın kalbinde ve Boqueria sokak marketinin hemen yanında" diye söze giriyor. Şefi Arnau Munio dokuz oturma kapasitesine sahip mekanında menüyü günlük olarak değiştiriyor. Katalan mutfağındaki sezonluk ürünleri biraz Japon mutfağı ile füzyonluyor. Yıllardır Boqueria'daki tüm işletmeler geleneksel mutfaktan örnekler sunar. Tapas hep başroldedir. Burası bu sokak marketi için biçilmiş kaftan. Ahşap dekorasyonunda barda oturuyorsunuz ve şef yemekleri sizin önünüzde hazırlıyor. Marketteki diğer mekanların aksine burası görsel şölen de sunuyor
HIAKAI/WELLINGTON YENİ ZELANDA
Şimdi de Yeni Zelanda'nın başkentine gidiyoruz. Şefi Monique Fiso'yu, Goulding "Özel bir yetenek. Maori tekniklerini modern dokunuşlarla tamamlıyor. Ayrıca sınırsız hayal gücünü de yemeklerine katıyor" sözleriyle anlatıyor. Restoranın adı Maori dilinde 'aç' demek. Şef pek çok ürünü ormanda bizzat kendi topluyor. Sunumlarının fotoğraflarına bakarken ve menüyü okurken bile insan heyecanlanıyor
JORDNAER/GENTOFTE-DANİMARKA
Danimarka'da açıldıktan sadece 10 ay sonra Michelin yıldızı alan ve herkesi şaşırtan bir restoran Jordnaer. Sahipleri Eric ve Tina çifti herkesle yakından ilgili. Eric mutfakta harikalar yaratırken Tina konuklarla bizzat ilgileniyor. 'Tarladan masaya' konsepti hakim. Tüm ürünler taze ve yerel. Menü biraz Nordik biraz Fransız ve biraz da Asya karışımı
MEIZAN KIMIYA/KAGOSHIMA-JAPONYA
Hubers'ın dünyadaki en sevdiği restoranlardan biri... Erkek kardeşler Kazuki ve Kinsei Kimiya tarafından işletiliyor. Biri suşileri hazırlıyor diğeri de kaiseki menüsünü. Ve başka yerde kolay kolay göremeyeceğiniz ilginç bir karışım ortaya çıkıyor.
KJOLLE/LIMA-PERU
İşte geçen sene gitme şerefine eriştiğim bir restoran Kjolle . Peru'nun gastronomi dünyasındaki çıkışı malumunuz... Kjolle ise 'Dünyanın en iyi 50 restoranı' listesinde altıncı sırada olan Central'ın şefi ve sahibi Virgiillio Martinez'in eşi Pia Leon'un restoranı. İkisi oldukça büyük ve şatafatlı aynı binada hizmet veriyor. Girince sağ tarafta Kjolle, sol tarafta Central yer alıyor. Central'daki yemekler çok özel ama her an yenilecek gibi değil . Kjolle'nin ise çok daha sade bir menüsü var. Üstelik seçenekler de çok değil. Okyanustan, Alp Dağları'ndan, Amazon Ormanları'ndan gibi kategorilere ayrılmış menü. Tüm yemekler enfes. Hem fiyatlar da Central'a oranla çok daha uygun.
SONEVA FUSHI KUNFUNADHOO ADASI MALDİVLER
Hint Okyanusu'nda olmanın en keyifli tarafı akşam yemeğine çıplak ayak gidebilmeniz. Soneva Fushi ise adada her an dünyaca ünlü bir isme çıplak ayak rastlayabileceğiniz bir resort. Pembeyeşil, kumlar üzerindeki dekorasyonunun eşi benzeri yok. İster yıldızların altında yemek yiyin, ister bir ağacın altında... 3 Michelin yıldızlı suşi barı da cabası.
SALSIFY/CAPE TOWN GÜNEY AFRİKA
Cape Townd'da kıyı şeridine bakan, enfes manzaraya sahip bir restoran Salsify... Deneysel mutfağındaki tüm ürünler başarılı ki Huber "Menüdeki her şeyi mutlaka denemelisiniz" diyor.
MERCADO LITTLE SPAIN/NEW YORK-ABD
New York'taki bu restoranın sahibi ve şefi Jose Andres. Geçen haftalarda SABAH Cumartesi'ndeki yazımda kendisinden bahsetmiştim. Kendisi Nobel adayı. Bugüne kadar 100 binlerce ihtiyacı olan insana sıcak yemek ulaştırdı. "Tüm bunları yaparken hâlâ restoran endüstrisinin en iddialı konseptlerinden birini açmayı başarıyor" diyor Goulding. Üstelik bu kez yanında dünyanın en iyi iki kardeş şefi Ferran ve Albert Adria da var. Mekan tam 3 bin 500 metrekare. Manhattan'ın ortasında İspanyol yemekleri sunuyor. Tatlı olarak churro, akşam yemeği olarak canınız paella mı çekti doğru adrestesiniz. İspanya dışında İspanyol yemeği yemek için dünyadaki tek adres olarak gösteriyor jüri burayı.