"Urfa'da Oxford vardı da biz mi okumadık?" Küçük yerlerde okumanın zorluğunu, imkânsızlıkları anlatmakta literatüre slogan olarak girmiştir bu söz... Cunda ve Harvard da en az Urfa ve Oxford kadar birbirine uzak gibi geliyor, ama değil.
Pek çok insan tarafından bilinmiyor olsa da 1997'den bu yana burada böyle bir okul var ve dünyanın farklı okul ve ülkelerinden farklı hoca ve öğrencileri Osmanlıca paydası altında buluşturuyor!
Evet, Prof. Şinasi Tekin ve Prof Gönül Tekin tarafından ABD'de kurulan Osmanlı Araştırmaları tarafından Harvard Üniversitesi ve Uludağ Üniversitesi'nin katkılarıyla 1 Temmuz 1997 tarihinde eğitime başladı.
Programın temel amacı Osmanlı Türkçesi öğrenimi olmakla birlikte, bir yanı da, Şinasi Tekin Hoca'nın da sıklıkla vurguladığı üzere, yurt dışında Türkiye'yi tanıtacak konuma gelebilecek yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin bir buçuk aylık bir dönem içinde Türkiye'de küçük bir beldede bulunmalarını sağlamaktı.
Osmanlıca Yaz Okulu, kurulduğu yıldan bu yana, Alibey Adası'nda Temmuz ayının ilk pazartesi gününden Ağustos ayının ikinci hafta sonuna kadar gerçekleşen eğitimlerde, iki ana ders ve iki destek dersi vermekte. Ana dersler; Erken Dönem Osmanlı Türkçesi ve Geç Dönem Osmanlı Türkçesi ismiyle gerçekleşirken, dektek derslerinde biri Farsça-Arapça bir diğeri de Türkçe olarak düzenleniyor.
2004 yılında vefat eden Şinasi Tekin'in yoğun çabaları sonucunda ABD Eğitim Bakanlığı, Osmanlıca Yaz Okulu dolayısıyla, ilk kez yaşayan bir dilin değil klasik bir dilin eğitimini veren bir okulu tanımış, ayrıca ABD'nin en ünlü üniversitesi bu yolla Türkiye'de gerçekleştirilen bir programı desteklemiştir.
Türk kültürünün tanıtımı yolunda önemli bir misyon üstlenen Osmanlıca Yaz Okulu'na destek bayrağını Uludağ Üniversitesi'nden Koç Üniversitesi almış.
Başlangıçta okul binası olarak Şinasi ve Gönül Tekin'in kendi evleri okul binası olarak kullanılırken 2003 yılında Koç üniversitesi vakfı tarafından adadan alınan bir bina Osmanlıca Yaz Okulu'nun hizmetine sunulmuştur...
Ünlü tarihçi, Topkapı müzesi müdürü İlber Ortaylı 'da bilmemne tarihinde Şinasi Tekin'in ölümünün ardından Milliyet gazetesinde şunları kaleme almıştı:
Uzun yıllar var ki Harvard'da sadece Amerikalılara değil, dünyanın dört bir yanından gelenlere, hatta en başta Türklere Osmanlı metinlerini, Uygur ve Göktürk edebi abidelerini Şinasi Tekin öğretirdi. Eşi ve onun kadar ünlü bir Türkolog olan Gönül Alpay Tekin hoca ile birlikteHarvard'ın Türk Etüdleri Dergisi'ni çıkarırlardı. Şinasi hoca kimsenin pek neşretmeye cesaret edemediği Budist Uygur metinlerinden oluşan "Altun Yaruk" adlı çalışmasıyla haklı bir ün yapmıştı. "Eski Türklerde Yazı", "Osmanlıca El Kitabı" adlı eserleriyle da tanınırdı. Fakat neşriyatının çoğunu Almanca ve İngilizce yapmıştı. Geniş okuyucu kitlesi talep etse Türkçe yazacağına da şüphe yoktu. Şinasi hoca yaptığı işlerle, "Özyurdunda garip, özdilinde laf anlatamaz" bir adamdı. Malesef eğitimimizden dolayı bizde dilbilimi, genel olarak filoloji ve Türk dili tarihine ciddi yaklaşım yoktur. Böyle uzmanlarımız yurtdışında ders verirler. 1933 Balıkesir doğumluydu. 1965'te Atatürk Üniversitesi'nde profesör oldu ve hemen ardından Harvard'a davet edildi. 40 yıla yakın süre Harvard'da hocalık yaptı. İstanbul Üniversitesi'nde yetişmiş ve Hamburg'da ünlü Türkolog Anna Marie von Gabain'in şakirtleri arasında temayüz etmiştir. Hocanın yerinin doldurulacağını pek zannetmiyoruz ama inşallah geçen zaman bu hükmün aksini gösterir.
ÜMİT BUGET / SABAH İNTERNET