Ankara'da Özel Kuvvetler Komutanlığında darbeci generali vurduktan sonra şehit edilerek darbenin önlenmesinde kahramanlık hikayesi yazan Piyade Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir'in eski silah arkadaşı Abdullah Çelik, "ağabey" olarak tanımladığı komutanının kahramanlığıyla gurur duyuyor.
Özel Kuvvetler Komutanlığında uzman çavuş olarak görev yaparken ailevi nedenlerle 2,5 yıl önce istifa etmek zorunda kalan ve Niğde'nin Bor ilçesi Çukurkuyu Belde Belediyesinde çalışan Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eski komutanı şehit Halisdemir ile 2 yıl birlikte hizmet verdiklerini söyledi.
Çelik, Halisdemir'i beldeden tanıdığını ancak Özel Kuvvetler Komutanlığındaki görevi sırasında daha samimi olduklarını, birlikte Kuzey Irak, Şırnak ve Silopi'de görev yaptıklarını ifade etti.
ŞEHADETİ EMRETTİM 'BAŞÜSTÜNE' DEDİ
Halisdemir'in, darbe girişimi sırasında kahramanlık sergileyip adeta tarih yazdığını vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:
"Büyük bir kahramanlık yaparak şehadet şerbetini içti, şehit oldu. Üzülüyoruz. Kendisi örnek alınacak kişiydi, tarih yazdı. Bence çok büyük bir iş yaptı. Özel Kuvvetler Komutanlığı alınmadı. Neden alınmadı, Ömer Halisdemir sayesinde. Karargah binasını teslim etmediği için Özel Kuvvetleri ele geçiremediler. Ömer ağabey, Zekai Aksakallı paşamızdan aldığı emir doğrultusunda, darbeci Tuğgeneral Semih Terzi'yi vurarak, büyük bir olayın önüne geçti."
"TUĞGENERALİ VURMAK HER BABAYİĞİDİN HARCI DEĞİL"
Çelik, kahraman şehidin hiç tereddüt etmeden ölüme yürüdüğüne dikkati çekerek, "Öleceğini bile bile kendisine verilen emri hiç tereddüt etmeden layıkıyla yerine getirdi. Bir tuğgenerali vurmak her babayiğidin harcı değil. Sonuçta o dakikada insanın aklına her şey gelir. Evli, iki çocuğu var. İsteseydi geri çekilebilirdi, görmezden de gelebilirdi ama Ömer ağabey öyle biri değildi." dedi.
Halisdemir'in, şehit olmadan bir hafta önce beldeye ev yaptırmak için geldiğini, kendisiyle sohbet ettiklerini belirten Çelik, şöyle konuştu:
"Eğitime gideceğinden bahsetti. 'Uzun sürecek, 6 aylığına gideceğim' dedi. 'Ağabey, ne gereği var, zaten emekliliğin yaklaştı, gençler gitsin. Zaten sen alacağın bütün eğitimleri aldın' dedim. O da 'Dünyada ilk defa verilen eğitim, buna gitmem lazım' dedi. Sonra Ankara'ya gitti, 2 gün sonra tekrar aradı, evle ilgili konuştuk. Sonrasında bu olay gerçekleşti. Hala inanamıyorum. Bana hep 'dikkatli ol, uyanık ol' derdi, nasihat ederdi. İşi yönünden aşırı titiz ve disiplinliydi. Herkesin de öyle olmasını isterdi. Yürüyüşüyle, oturuşuyla, kalkışıyla örnek bir askerdi. Koskoca tümende Ömer Halisdemir'i tanımayan yoktu."